menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hem barışa hem demokrasiye emanet olun, geçmiş acıların da esiri olmayın!

22 3
13.05.2025

Diğer

13 Mayıs 2025

Yıl 2010, Ekim ayı. Hakkari'de, Sümbül Dağı'nın eteklerinde Hizu Teyze'yle

2010 yılı yaz aylarında bir gün.
Zarif doruğundan yaz kış karın
eksik olmadığı Sümbül Dağı'nın eteklerinden Hakkari'yi seyrediyorum.
Çabuk adımlarla bana doğru geliyor.
Başı yemenili yaşlı bir kadın,
Adı Hizu...
Çukurca'nın Kavuşak köyünden
Hakkari'nin kenar mahallesindeki
bir gecekonduya devlet zoruyla
göç ettirilen bir köylü kadını...
"Yaz evlat" diye söze giriyor:

Biz barışa susamışız.
Dağdaki gerilla da, asker de
bizim çocuklarımız. Barışa sahip çıkın,
mahkumları affedin.

Yüreğinden dökülen sözcüklerini
şöyle noktalıyor Hizu Teyze:

Barışa emanet olun!

İçimi acıtıyor Hizu Teyze...
Ve 2011'de çıkan kitabıma "Barışa Emanet Olun" adını koyuyorum, (Everest Yayınları).
PKK'dan silahlara veda haberi gelince,
Hizu Teyze'yi hatırlıyorum.
Yazımın başlığı da ondan esinleniyor:

Hem barışa, hem demokrasiye
emanet olun,
geçmiş acıların da esiri olmayın!

Kandil'in silahlara veda açıklaması
ve örgütü feshettiğini duyurması,
barış yolunda çok büyük bir adım,
çok önemli bir adım.
Şimdi sıra 'demokrasi'de!
Barışı sağlam bir altyapıya kavuşturmak
demokrasiden geçiyor.
Barışı hukuk, özgürlük ve insan hakları ile
tahkim etmek, güçlendirmek lazım...
Ülkemizde ancak o zaman
kalıcı ve adil bir barışa sahip oluruz.
Barışı gerçekten istiyorsak eğer,
geçmişte yaşanan büyük acıların
tutsağı, eski deyişle esiri olmaktan
özenle kaçınalım.


Bu topraklarda çok büyük acılar........

© T24