menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Rüşdü Saracoğlu’nun ardından | Merkez Bankası bağımsızlığı: Niçin gerekli ve hatta yeterli?

17 40
26.05.2025

Diğer

Konuk Yazar

26 Mayıs 2025

Rüşdü Saracoğlu

Piyasa ekonomisinin işleyişinde değeri istikrarlı bir para birimine ihtiyaç oluyor. İngiliz Merkez Bankası'nın 1694 yılında kurulmasından bu yana, ulusal para birimi üretiminde "tekel" sahibi merkez bankaları ekonomik hayatımızın ayrılmaz parçası... Hepsinin de ortak misyonu paranın değerini korumak... Nominal ücretlerin ödenmesiyle hayatına başlayan para birimi, o gelirin mal ve hizmetlere tüketim amaçlı harcanmasıyla yaşam döngüsünü tamamlıyor. Harcanmayan kısmı tasarruf olarak yoluna devam ediyor, o birikim de yatırım harcamalarıyla döngüsünü tamamlıyor. Görüldüğü gibi, para, mal ve hizmet değişimine aracılık ediyor, tasarruflar için değer birikimi sağlıyor. Bu döngülerin aksamaması yani ekonomik ve mali krizlerin ortaya çıkmaması, istikrarlı bir para birimine bağlı ve bunun sorumluluğu merkez bankalarında...

Nihayet ulusal para biriminde “tekel sahibi" merkez bankasının arkasında devlet otoritesi mevcut. Bunun en anlamlı açıklaması, ABD dolarının üzerinde ifadesini buluyor. “Bu banknot, kamu veya özel tüm borçlar için yasal ödeme aracıdır!" ("This note is legal tender for all debts, public and private!)" Yani borç ödemesinde hiçbir gerçek veya tüzel kişi, Türk lirasını borç karşılığında kabul etmemezlik yapamaz. Eskiden cezası ölümdü çünkü kralın iradesine karşı gelmekle eş anlamlıydı.

Elbette alacaklı da borç ödendiği zaman parasının değerinin korunduğundan emin olmak ister. Dolayısıyla, Merkez Bankası, ‘paranın bekçisi’dir. “Bekçilik”, hem saygın ve itibarlı bir kurum hem iyi eğitilmiş personel hem de güçlü liderlik gerektirir. Bu açıdan, Merkez Bankası başkanı, “paranın bekçisi” olarak, güçlü irade sahibi, tepeden tırnağa silahlı, güven veren, güvenilir ve kendisinden çekinilen, hatta korku salan bir karakterde olmalıdır. İktidarlar, karşılığı olmadan, yani yetersiz rezerv veya vergi toplamadan harcama yapmaya kalkarlarsa, Merkez Bankası başkanını rüyalarında kâbus olarak görmeliler... Merkez Bankası bağımsızlığı, dengeli ve kapsayıcı bir iktisadi kalkınmayı hedefleyen, gelişmiş özgürlükçü bir refah toplumu olmanın gerekli ve yeterli şartıdır.

Bu nedenle merkez bankalarının "bağımsız" olması, yani siyasi dokunulmazlıklarının olması ama işlemleriyle ilgili şeffaf, hesap verebilir ve misyonları çerçevesinde sorumluluk sahibi olmalarını doğal karşılamak gerekir. Bağımsız bir Merkez Bankası ile enflasyonla mücadelenin daha başarılı olduğu bilinen bir gerçektir. Siyasetçiler, genellikle seçim öncesinde, kısa vadede, parasal genişlemeyle........

© T24