menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkiye’de sahte diploma, Makedonya’da kolay diploma; çürüme her yerde

35 1
08.08.2025

Diğer

08 Ağustos 2025

Uluslararası Balkan Üniversitesi

Türkiye bir hafta, 10 gündür sahte diploma skandalıyla çalkalanıyor. Resmî açıklamalara bakarsanız bazı suç şebekeleri devletin elektronik arşiv ve imza sistemine girerek sahte diplomalar düzenlemişler, bununla kalmayıp ehliyet, sabıka kaydı, bilirkişi ve mahkeme kararları, tapular, sağlık raporları, aklınıza ne geliyorsa bunlar üzerinde oynayıp sahte belgeler üretip satmışlar. Yine resmî açıklamalara bakarsanız bu suça bulaşanların sayısı şimdilik 150 civarında. Bunlardan ancak 37’si tutuklanmış.

Ama bu resmî bilgiler kimseye inandırıcı gelmiyor. Sahte diplomalarıyla sadece kamusal görev alanına sızanların sayısının 15 bin civarında olduğu iddia ediliyor. Ya geri kalanlar? Aralarında Osmanlı hanedan varislerinden, üniversite öğretim görevlilerine, sosyete psikologlarına kadar, yok yok. Acaba aralarında ameliyata giren sahte doktorlar, çürük bina yapan çakma mühendisler de var mı? Kime güveneceğiz artık? Bu vicdansız suç şebekeleri 6 Şubat deprem kurbanlarının kayıtlarını dahi kullanmışlar.

Sahte belgeler internette alenen alınıp satılabiliyor. Bu ölçüde fütursuzluk, bunların devlet içinde uzantılarının olabileceğini hatta devlet içine yuvalanmış suç şebekeleri tarafından yönetildiklerini hatıra getiriyor.

Ve elbette sorumlu mevkide olanların gafleti! Resmî açıklamalarda işin bu yönü hiç yer almıyor.

Sahte diploma skandalı doğal olarak zihinlerde eski olumsuz anıları canlandırdı. 2010’lu yıllarda FETÖ çetesi kamu kurumlarına giriş sorularını çalarak devlet içinde kolayca kadrolaşabilmişti. Onlara bu kolaylığı, ne istedilerse veren zihniyet sağlamıştı.

Şimdiki rezaletin çok daha büyük boyutlarda olabileceği herkesi endişelendiriyor. Bu olay her alanda artık üstü örtülemez hale gelen devlet içindeki çürümüşlüğün, yozlaşmanın en çarpıcı örneklerinden biri.

Halk içinde devlete karşı güvensizlik had safhaya ulaştı. Artık ne diplomalara ne enflasyon verilerine ne mahkeme kararlarına ne de kamu otoritesinin eşit ve adil davrandığına inanan var.

Orta ve yüksek öğrenim kurumlarının diplomaları, tapular vs. kuşku ile karşılanıyorsa, maaşların belirlenmesinde esas alınan enflasyon oranları bilinçli olarak düşük tutuluyorsa, mahkemeler adalet dağıtmıyorlarsa, idare keyfi vergi topluyorsa, halk kime ve neye güvenecek?

Gençler, birileri sahte diplomalarla önlerine geçerken, hangi gelecek umuduyla sınavlara hazırlanarak yıllarca okumayı göze alacak? Zaten kıt kanaat geçinen aileler her türlü maddî ve manevî meşakkate katlanarak evlatlarını nasıl okutmak isteyecek?

Toplumsal çürümüşlük elbette yeni başlamadı. Benim üniversiteye girdiğim 1973 yılında da üniversite giriş soruları çalınıp satılmıştı. Ama suçlular tez zamanda yakalandılar. Şaibeli sınavlar iptal edilip yenisi yapılarak hak edenler diledikleri eğitim kurumlarına birkaç ay gecikmeyle de olsa girip yollarına devam ettiler.

Ya şimdi öyle mi? Bu olayın........

© T24