menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tarihin kırılma anını iyi okuyabilmek

15 3
07.03.2025

Diğer

07 Mart 2025

Bir haftadır yaşananlar tarihin yeni bir kırılma anında olduğumuzu iyice gözümüze soktu. Kimse Trump ve yardımcısı Vance’in kameralar önünde Zelenski’ye bu denli çirkin bir saldırıda bulunmasını beklemiyordu. Oval Ofis’te yaşanan rezalet, bilinçli bir pusudan başka bir şey değildi. Hakkını teslim etmek lazım, Zelenski Beyaz Saray’da halkının onurunu yere düşürmedi, ama pusuyu kuran küstahlar amaçlarına ulaştılar.

Olay saldırgan Rusya’ya karşı kendisini savunmaktan başka bir günahı olmayan Ukrayna’nın seçilmiş liderinin kameralar önünde küçük düşürülmeye tevessül edilmesi ve arkasından Beyaz Saray’dan kovulmasından ibaret değil. Trump Oval Ofis’te Zelenski’ye saldırırken sadece Ukrayna’yı ezip Rusya’yı kollamadı. Mesele Ukrayna’nın ötesinde önem taşıyor. Trump, Beyaz Saray’da Zelenski’ye görgüsüzce saldırırken kendinden önceki Obama ve Biden yönetimlerini de yerin dibine batırdı. Ama, ölümcül darbeyi batı ittifakına vurdu.

ABD, 80 yıl önce batı ittifakının liderliğini üstlenirken, bu işin külfetini de sırtlamayı kabul etmişti. Kimse ABD’yi bu role zorlamadı. Batı ittifakı ABD’nin çıkarlarına göre şekillendirildi. Geleneksel ABD savunma doktrini ülkenin güvenliğinin ABD sahillerinde değil, Avrupa’da, Kore’de, Tayvan’da, Orta-Doğu’da başladığını kabul eder. NATO’nun kuruluşunun bir amacı ABD’nin Avrupa’daki varlığına meşruiyet sağlamak, diğer amacı da SSCB’nin (şimdi Rusya) Avrupa’daki ilerleyişini durdurmaktır. Üçüncü amaç artık geçerli değil -Almanların başını kaldırmalarını engellemek. Ama ilk iki amaç hala geçerliliklerini koruyorlar. ABD kurulu düzeninin temsilcisi Biden, Ukrayna’yı çok sevdiğinden değil, Rusya’nın Ukrayna’yı yuttuktan sonra Baltıklara ve Polonya’ya ilerlemesini durdurmak istediğinden dolayı bu ülkeye destek verdi. Biden Ukrayna’da batı ittifakının çıkarlarını kolluyordu.

Trump Oval Ofis’te işte bu anlayışı tepe taklak etti. Çünkü artık ABD’nin nefesi batı ittifakının çıkarları söz konusu olsa da bu tür savaşlara yetmiyor. Trump başta Avrupalılar olmak üzere, Kanada, Japonya, Güney Kore ve Avustralya gibi Ukrayna’nın yanında yer alan tüm müttefiklerine artık yolun sonuna gelindiğini kendi kaba üslubunca söylemiş oldu. Müttefikler daha fazla sorumluluk üstlenmedikçe, külfeti adil şekilde paylaşmadıkça artık bu oyunda yer almak istemiyor.

Amerika’nın dünyanın her yerinde jandarmalık yapamayacağını ilk kabul eden Obama oldu. Asya’ya (Çin diye okumak lazım) öncelik verme politikası (Pivot to Asia) Obama zamanında ortaya atıldı. Obama ABD’nin gücünü yükselen Çin’e karşı teksif etmek için Orta-Doğu’dan çekilmeyi başlatmakla beraber, Afganistan defterini kapatmayı başaramadı. Bu görevi Biden üstlendi. Ama o da ağzına yüzüne bulaştırdı. Ancak ne Obama, ne Biden, Avrupa’dan çekilmeyi akıllarına bile getirmediler. Çünkü ittifaklar zincirinin en önemli parçası orası.

Çünkü Trump Avrupalı müttefiklerin kendi refahları için ABD’yi kullandıklarına inanıyor. Bunda haksız olmayabilir, ama resim Trump’ın tüccar zihniyetiyle algıladığından çok daha karmaşık.Trump ilk döneminde NATO’dan haz etmediğini her fırsatta sergilemiş ama vurucu darbeyi indirememişti. Çünkü o dönem Amerikan kurulu düzeni hala ayaktaydı. Pentagon, State Department (Dışişleri), hatta kendi partisi içinden direniş vardı. Temsilciler Meclisi’nde Trump hakkında iki kez görevden alınma kararı kabul edilebilmişti. Bu kez şartlar Trump’ın lehine tümüyle değişti. Böyle bir darbenin geleceğini Avrupalılar da bekliyorlardı. Beklenmeyen Trump’ın üslubu oldu. Kabak Ukrayna’nın başına patladı.

Trump ilk döneminde Güney Kore ve Japonya’da çok daha hoyrat........

© T24