Suriye’de Alevi Katliamı ve SDG ile imzalaman Entegrasyon Anlaşması
Diğer
12 Mart 2025
Suriye’nin Lazkiye ve Tartus kentleri başta olmak üzere Akdeniz’e açılan sahil kesimleriyle, bunların hemen arkasında yer alan dağlık bölgelerde geçtiğimiz hafta yaşanan Alevi katliamı, Gabriel Garcia Marquez’in ünlü kitabı Kırmızı Pazartesi’de anlatılan cinayet gibi göz göre göre geldi. Bu tehlikeye T24’te yayınlanan makalemizde daha 30 Aralık 2024’te dikkat çekmiştik.
Ortada cihatçı militanların sivil Alevilere karşı giriştiği çok vahşi, kanlı bir katliam var. Bu katliam, provokasyon iddialarıyla tevil edilemez. Meseleye bu şekilde yaklaşılırsa bunun Türkiye’de çok olumsuz yansımaları olur. Çünkü sınırımızın çok yakınında vuku bulan bu vahşi saldırılarda öldürülen siviller kendi vatandaşlarımızın akrabalarıydı. Alevi vatandaşlarımız bu katliamın acısını kanlı Maraş, Çorum ve Sivas olaylarından dolayı çok derinden hissettiler.
Türkiye’de mezhep farkı nedir bilmeden büyümüş son nesil sayılacak olan benim neslim, Alevilerin acısıyla 1970’lerin sonunda Maraş ve Çorum katliamlarıyla tanışmıştı. Maraş ve Çorum’un, daha sonra da Sivas’ın acısı, Alevi olsun olmasın vicdan sahibi insanların yüreğinden hiç çıkmadı. Alevi katliamlarının sonu gelmiyor. Şimdi de dünya bu gerçekle Suriye’deki vahşet nedeniyle tanışıyor.
Suriye’de Alevilere yönelik saldırılar Beşar Esad rejimin düşmesinden kısa süre sonra küçük grupların adi suç ve intikam eylemleri şeklinde başladı. Daha sonra giderek büyüdü ve sistematik hale geldi. Oysa HTŞ 8 Aralık’ta Şam’a girerken intikam peşinde olmadığını vurgulayarak her kesime barış ve özgürlük vaadetmişti. Esad döneminin başbakanından yönetimin barışçıl bir törenle devralınması, Esad bürokrasisinin bir süre yerinde bırakılması herkese umut vermişti. Sanki Irak’ta Saddam’ın devrilmesinden sonra yaşananlardan ders alınıyor gibiydi. Birileri Ahmed El Şara’nın kulağına Şam’a girmeden önce kucaklayıcı ve mutedil görünmesini fısıldamış olmalıydı.
Ama gerçeklerin üzerini örtmek El Şara’nın savaş üniformasını çıkarıp kravat takması kadar kolay değil. Herkesi kucaklayacağını söyleyen El Şara, yönetimini sadece HTŞ’nin üzerine bina edince, özellikle güvenlik birimlerini salt kendi militanlarından oluşturunca, Suriye’yi nereye götürmek istediği hemen belli oldu. Merkezi ordu sadece cihatçıları saflarına kabul etti. Bunlar arasında sahil bölgelerinde gerçekleştirilen Alevi katliamının baş failleri olan yabancı cihatçılar da var. El Şara bunlara sadece vatandaşlık vermedi, orduda üst rütbelerle de taltif etti.
Bu davranış sistematiği geçici hükümete ve yerel yönetimlere........
© T24
