menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Quo vadis Türkiye?

19 32
previous day

Diğer

13 Haziran 2025

Türkiye’nin ekseriyeti genç yaşta hayatını kaybeden Manisa’nın başarılı Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in ardından ağladı. Ferdi Zeyrek’in kısa sürede halkın sevgisini kazandığı, herkese bir şekilde dokunmayı başardığı, cenazesine gönülden katılıp ağlayan binlerce insanın, eşinin helallik talebine hep bir ağızdan verdiği gür ve içten yanıttan anlaşılıyordu. Bu her kula nasip olmaz. Geride kalanların görevi, Ferdi Zeyrek’in teslim ettiği umudu yaşatmaları.

Cenazede simgeleşen bir diğer şahsiyet ise Özgür Özel’di. Onun sahici kişiliği hepimizi etkiledi. Göz yaşlarını kitlelerden hiç saklamayan Özgür Özel’in üzüntüsü elle tutulacak kadar somuttu. Can dostu Ferdi Başkan’ı toprağa vermek üzere, üstü başı toza bulanmış olarak mezara inmesi uzun yıllar unutulmayacak. Bu fotoğraf karesi çoğumuzun hafızasına mıh gibi kazındı. Özgür Bey her davranışı ile sevgi, vefa ve duygu dolu gerçek bir Anadolu insanı olduğunu kanıtladı. Sizi bilmem ama ben Özgür Özel’in o günkü duruşunda oğlu Hektor’u öte dünyaya yolcu eden Troya Kralı Priam’ın duruşundan izler buldum. Manisa dediğiniz yer, Troya’ya komşu eski Lidya toprakları. Lidya’nın başkenti Sardis, Manisa’nın bugünkü ilçesi Salihli’nin hemen dışında yer alır. Lidyalılar savaşta Troyalıların müttefikiydiler. İlyada destanını sonraki nesillere aktaran ise İzmirli Homeros. Üzerinde yaşadığımız kadim topraklar bir şekilde kişiliğimize şekil veriyor. (Buradan Azra Erhat ve A. Kadir’in ruhlarına bin selam.)

Aslında bu kadim Anadolu topraklarında şehirli Troyalılarla savaşçı Akaların kavgası hâlâ devam ediyor. Troyalılar rehavete kapılmasalar, Odysseus’un sahte atını kale duvarlarının içine almasalar, Akaların savaşı kazanma ihtimalleri zayıftı. Ama Troya savaşının akıbetine tanrılar karar verdiler. Ölümlülerin yapabileceği pek fazla şey yoktu. Oysa günümüzdeki mücadelenin akıbetine vatandaşlar karar verecek. O gün yaşananlar bize hiç yabancı değil. Her yan pusu, her yan kindarlık dolu. O yüzden mücadele çok çetin geçecek. Önemli olan halkın ekseriyetinin kalbini Ferdi Zeyrek gibi kazanmak. Bu yolda çok önemli mesafeler alındı. Mevcut mücadele kazanılırsa, ödül Türkiye ölçeğinin üzerinde olacak. Türkiye geçen yüzyılın ilk çeyreğinde Atatürk sayesinde çağdaş uygarlığa çok önemli bir katkı sundu. Bu kez tarih Türkiye’nin önüne yeniden böyle bir fırsat getiriyor. Ama şimdi tek kişinin değil, kollektif bir önderliğin başarılarından gurur duyma fırsatımız var. Her şey bugünkü nesillerin elinde.

Ferdi Zeyrek Türkiye’nin ekseriyetini acıda buluşturmuş olsa da her kesim aynı duyguda değildi. Arkasından yapılan çirkin yayınlar beni ne şaşırttı ne üzdü, sadece kızdırdı. Huylu huyundan elbette vazgeçmeyecek. Asıl üzücü olan, bu mahalleden bu tür çirkin seslere yeterince tepki gelmemesi. Bu kesimde şövalye ruhunun eksikliğini her dem hissetmişimdir. Şövalye ruhuna sahip olmak, insanın inandığı doğrular uğruna, tek başına kalsa da her türlü zorluğa göğüs gererek masumların hakkını kişisel çıkar gözetmeden savunması demektir. Bizim kültürümüzde belki şövalyeler yoktur ama, şövalye ruhuyla hareket eden toplum önderleri hep olmuştur.........

© T24