Pax Americana’dan Pax Trumpiana’ya
Diğer
17 Ekim 2025
“Pax Americana”, antik dünyada Roma İmparatorluğu’nun hakimiyetini ifade eden “Roma Barışı” anlamındaki “Pax Romana” teriminden yola çıkılarak, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Batı Yarım Küre’de ABD’nin hakimiyetini ve kural koyuculuğunu ifade eden bir terim. Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra Amerika’nın üstünlüğü sadece Batı Yarım Küre’de değil, tüm dünyada etkisini gösterdi. Francis Fukuyama bu dönemde tarihin sonunun geldiğini öne süren bir tez dahi ortaya attı. Ona göre ideolojik savaşlar dönemi sona eriyor, Amerika’nın liderlik ettiği batılı liberal-kapitalist sistem her yerde galibiyetini ilan ediyordu.
Ancak öyle olmadı. Bu dönem çok kısa sürdü. 11 Eylül saldırıları sonrası Pax Americana geçerliliğini yitirdi. ABD terörle mücadele gerekçesiyle Irak’ta ve Afganistan’da başlattığı savaşlardan hırpalanarak ve gücünü önemli ölçüde kaybederek çıktı. Doğu’da ise yeni bir rakip yükseldi. Çin her alanda hızla ilerleyerek ABD’nin karşısına rakip olarak dikildi. Biden döneminde ABD’nin Afganistan’dan kaçarak çekilmesinden sonra, Pax Americana’ya bir darbe de Putin tarafından vuruldu. Rusya Amerika’nın ve NATO’nun gözünün içine bakarak Ukrayna’ya saldırdı. 1975 Helsinki Nihai Senedi ile Avrupa’da büyük çabalar sonucu oluşan güvenlik ve iş birliği sistemi yerini çatışma ve istikrarsızlığa bıraktı.
Pax Americana’dan artık eser kalmadığını düşünürken, ikinci Trump dönemiyle beraber ABD dünya sahnesine yeniden iddialı bir dönüş yaptı. Ama eskinin tekrarı mümkün değil. Hem dünya değişti hem Amerika. Amerika’nın eski üstünlüğünü kabul ettirmeye ne gücü ne de imkânı var. Buna rağmen “iş bitirici” Trump kendi metotlarıyla rakiplerine meydan okuyor, dostlarını hizaya sokuyor. Önce gümrük tarife artışlarıyla dünya ticaret sistemini, sonra Batı ittifakının en önemli örgütü NATO’yu sarstı. Bu kez de Ortadoğu’ya yeni bir nizam vermeye çalışıyor. Hedefinde İsrail’e Ortadoğu’da arzuladığı güvenlik ve barış ortamını sağlamak var. İran’ın örselenmesi, Suriye’de zayıf bir devlet yapısının oluşturulması, İbrahim Anlaşmaları ile Arap dünyasının İsrail’le iş birliği yoluna çekilmesi, Şarm El Şeyh’te töreni yapılan Gazze Barış Planı bu hedefe ulaşmak için başvurulan enstrümanlar.
Tarih elbette tekerrür etmiyor. Olan, tekerrürden ziyade, eski Pax Americana’nın Trump tarafından “America First” ve “Make America Great Again” sloganları uyarınca yeni bir sürümünün sahnelenmeye çalışılması. Buna “Pax Trumpiana” denmesi, “Pax Americana-2”den daha uygun olacak.
Marx’ın tarihin tekerrürü konusunda çok sevdiğim ve yeri geldikçe kullandığım veciz bir sözü var: “Tarih kendini ilk seferde trajedi olarak, ikinci seferde ise komedi olarak tekrarlar.” Pax Americana gerçekten trajediydi. Bu hafta Şarm El Şeyh’te gerçekleşen Barış Zirvesi’nde ise, komedinin kreşendosuna ulaşıldı. Mikrofonu kendisine dalkavukluk yapan ev sahibi Sisi ve Pakistan Başbakanı dışında kimseye bırakmayan Trump sürekli kendini övdü. Diğerleri de uslu çocuklar gibi onu sessizce dinlediler. Trump ayrıca üç bin yıldır gerçekleştirilemeyen bir barışın gerçekleşmek üzere olduğunu ileri sürerek yüksek tarih bilgisini........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon