menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Merz göreve iyi başlamadı, işi zor

13 1
09.05.2025

Diğer

09 Mayıs 2025

Alman Şansölyesi Friedrich Merz

Alman Şansölyesi (Başbakan) Friedrich Merz 6 Mayıs’ta Bundestag’da yapılan güven oylamasında ancak ikinci turda göreve gelebildi. İlk turda CDU/CSU-SPD koalisyonundan 18 üye güven oyu vermeyerek Merz’e ağır bir tokat attılar. Almanya’da güven oylaması gizli yapıldığı için kimin ihanet ettiği asla bilinmeyecek. Bu konuda yorumlar muhtelif. Bunları yazının ileri bölümlerinde tartışmaya çalışacağım. Bir Şansölye’nin ilk turda güven oyu alamaması 76 yıllık Federal Almanya tarihinde ilk kez oluyor. Ondan önceki Alman Başbakanlarının tümü ilk turda güven oyu alabilmişlerdi. Yeni zamanların alametleri bunlar.

Federal Almanya anayasası savaş sonrasında Batı Almanya’yı işgal eden müttefikler tarafından onaylanıp 1949’da yürürlüğe girdi. Almanya Federal Cumhuriyeti, Hitler zamanında tek elde temerküz eden gücün dağıtılması maksadıyla federal bir devlet (Bundesrepublik) olarak tasarlandı. Benzeri bir anlayış “land” adı verilen eyaletlere de uygulandı. Tarihi Alman prenslikleri ve idari bölgeler kesilip biçilerek yeni eyaletler oluşturuldu. Mesela tarihi Westfalya Rheinland’ın kuzey bölümü ile birleştirildi. Rheinland’ın güney bölümü ise Pfalz (Palatinate) ile birleştirilerek yeni bir eyalet yaratıldı. Maksat Almanya’nın zayıf kalmasını sağlamaktı. Ama Almanya kısa sürede yaralarını sarıp ayağa kalkmasını bildi.

Almanya’da mevcut anayasanın adı “Grundgesetz”dir (Temel Yasa-Kanuni Esasi). Oysa Almanca’da anayasa kavramının karşılığı olan “Verfassung” sözcüğü de mevcut. Anayasa’nın Grundgesetz adı altında kabul edilmiş olmasının nedeni bunun o dönemde geçici bir düzenleme olarak düşünülmüş olması birleşmeden sonra esas anayasanın kabul edilme beklentisiydi. Ama Grudgesetz tüm merkezkaç özelliklerine ve adem-i merkeziyetçi anlayışına rağmen Almanya’ya istikrar ve refah getirdi. Bu yüzden 1990’da birleşme gerçekleştikten sonra Almanlar 'Temel Yasa'larından vazgeçmediler.

Birleşme, Doğu-Batı Almanya bütünleşmesi şeklinde değil, Doğu Almanya’nın kendini lağvedip, yeni kurulan doğu eyaletlerinin tek tek Grundgesetz’i kabul edip Federal Almanya’ya katılmaları şeklinde gerçekleşti.

Anayasa’da resmi başkent Berlin olarak kabul edilmesine rağmen, Kuzey Rheinland’daki küçük ve asude Bonn kenti o zamanki hükümet ve parlamento merkezi olarak seçildi. Hükümet merkezi birleşmeden ancak dokuz yıl sonra Bonn’dan Berlin’e taşındı. Ben o dönemi yaşamış biriyim. Beethoven’in doğum yeri Bonn konforlu her yere rahat ulaşılabilen bir kentti. Ama Berlin, hala o zaman savaşın izlerini çok canlı taşımasına rağmen, muhteşem bir kültür ve kaynaşma metropolü olarak bizi büyüsü ile sarıp sarmaladı. Bu muhteşem kent şimdi çok daha çekici hale geldi.

Batı Almanya kurulurken ülkenin tek merkezde yoğunlaşmaması için önemli kurumlar farklı merkezlerde konuşlandırılmıştı. Mesela güçlü Anayasa Mahkemesi (Bundesverfassungsgericht) güney doğuda sıradan bir kent olan Karlsruhe’de kuruldu. Ülkenin iç istihbarat teşkilatı (Verfassungsschutz-BfV) Köln’e gönderildi. Bunlar hala aynı yerdeler.

Savaştan sonra hayli karışık bir seçim sistemi uygulamaya konuldu. Başta neo-naziler olmak üzere aşırı görüşlü partilerin federal parlamentoya (Bundestag) girmelerini engellemek için ülke çapında yüzde beş seçim barajı kabul edilirken, kitle partisi niteliği taşımayan makul denge partilerinin parlamentoya........

© T24