menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hayaller ve gerçekler: Antalya Diplomasi Forumu

15 1
17.04.2025

Diğer

17 Nisan 2025

2021 yılından beri gerçekleştirilen Antalya Diplomasi Forumu (ADF), Davos Dünya Ekonomik Forumu ve Münih Güvenlik Konferansı gibi, dünyanın önemli bir siyaset ve diplomasi zirvesi olma umuduyla kurulmuştu. Malum, AKP iktidarı bu tür mega projeleri sever. Ama evdeki hesap bir türlü çarşıya uymuyor. Ne yazık ki, benzeri durumları daha önce İstanbul Finans Merkezi ve İstanbul Formula 1 Yarış Pisti projelerinde de yaşamıştık.

Kendi finans yapınız çürükse, ülkenizde hukuk yoksa, hesap vermekten, şeffaflıktan uzak bir anlayışla ülkenizi yönetiyorsanız, merkez bankanız emir kulu ise, sizin kurduğunuz finans merkezine kim gelir ki! Üstelik meşhur finans merkezi için Anadolu yakasında ulaşımı zor, uzak bir saha seçilmişse, buraya ancak emir komuta zinciri altındaki devlet bankaları ve merkez bankasından başkasını getiremezsiniz.

Yine aynı şekilde yıllardır bir türlü artmayan on bin dolar civarındaki kişi başı ortalama ulusal gelirle, ayın sonunu nasıl getireceğini kara kara düşünen vatandaşlar metro duraklarında, dolmuş, otobüs kuyruklarında ömür tüketirken, Formula 1 yarışlarına kim ilgi duyar? Üstelik bu pist, finans merkezi gibi kötü ve uzak bir yerde kurulmuşsa, oraya birkaç fanatik paralı insan dışında kim gider? Onlar da bir süre sonra ilgilerini kaybederler, pisti kapatmak zorunda kalırsınız.

Taksim Meydanı sürekli polis barikatlarıyla yasak bölge halinde tutulurken, kentiniz ne kadar tarih ve kültür zengini olsa da, yabancı ziyaretçiler gelmek istemezler. Kentin sokakları ve meydanları özgür olmadan, betonlaşma ve yağmaya son verilmeden, parklar ve yeşil alanlarla kent yaşanır hale getirilmeden, dünyanın en modern finans merkezlerini kursanız da fayda etmez.

Eskiden İstanbul’u daha yaşanır bir hale getirmek için gece gündüz çalışan bir Çelik Gülersoy vardı. Şimdi de şanslıyız, Mahir Polat gibi bir değerimiz var. Ama onu ödüllendirileceğimize, hapislere atıyoruz. Bırakın Mahir Polat işini yapsın, Bukoleon Sarayı’nı, tarihi Hipodromu, surları ve kentin diğer tarihi kültürel mekanlarını ayağa kaldırsın. Onun yapacağı hizmetler, sürekli ihanete uğrayan İstanbul’a mega projelerden çok daha değer katar. İstanbul’un orta yeri karakol haline getirilirse, gençler, kadınlar, aydınlar, gazeteciler yerlerde sürüklenip hapise atılırsa, yabancı gazeteciler apar topar sınır dışı edilirse, mega projelere kim itibar eder!

ADF’nin akıbeti de İstanbul’dakilerle aynı olacak korkarız. Ülkede demokrasi olmadığı sürece, ADF’nin cezbedici bir etkinlik olabilme şansı yok. ADF üstelik bu yıl iyice sönük geçti. Sebebi Ekrem İmamoğlu’nun ve yol arkadaşlarının tutuklanması ve CHP’nin önderliğinde gerçekleşen kitlesel protesto eylemlerinin halkın gerçek eğilimini ortaya koymasıydı. Oysa ADF’nin önceki yıllara nazaran çok daha ilgi çekmesi için her vesile mevcuttu.

Kapı komşumuz Suriye’de iktidar değişimi olmuş, yeni rejimin lideri Antalya’ya davet edilmişti. Suriye Antalya’da tüm paydaşların katılımı ile enine boyuna tartışılabilirdi. Keza Antalya’nın burnunun dibinde cereyan eden Gazze faciasının tartışılması için zaman ve zemin müsaitti. Üstelik Forum’a Netanyahu hakkında soykırım iddiasıyla tutuklama kararı çıkartan Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Başsavcısı Kerim Han da katılacaktı. Yine kapı komşumuz Ukrayna’yı yakıp yıkan kanlı savaşla ilgili önemli gelişmeler yaşanıyordu. Taraflar Trump tarafından isteksiz oldukları halde barış müzakerelerine zorlanmış, görüşmeler devam ederken Rusya’nın saldırıları nedeniyle dökülen kan iyice artmıştı. Ama Ukrayna Savaşı ADF’nda layıkı ile tartışılamadı. Taraflar ayrı forumlarda sadece birbirilerine suçlamalar yöneltip ayrıldılar.

Diğer taraftan, Trump NATO’yu örseleyince, Türkiye’nin Avrupa’daki önemi artmış, Ankara ziyaretçi yağmuruna tutulmuştu. Fransa ve İngiltere, AB üyesi olmayan Kanada, Norveç ve Türkiye’nin de katkılarıyla bir “Gönüllüler Koalisyonu” oluşturmak için kolları sıvamışlardı. Herkes Türkiye’ni öneminden bahsetmeye başlamıştı. Ama 19 Mart tutuklamaları bu havayı ters yüz etti. CHP’nin de aktif girişimleriyle Avrupalılar bir bir sırtlarını Ankara’ya dönmeye başladılar. Sonuçta AB üyeleri ADF’yi adeta boykot ettiler. Kosova, Karadağ,........

© T24