Trumpgillerin gölgesinde bir yazı: Neden kar beyaz ama kış kara?
Diğer
22 Şubat 2025
İstanbul’a kar yağdı.
Malum, bizim memlekette birçokları için “dünyanın en etkili haberi” budur.
İki gündür zaman zaman evimin camına tünüyorum.
Kar tanelerinin ilerdeki bir avuç yeşilliğe, onu çevreleyen tonlarca beton ve asfalta nasıl düştüğünü izliyorum.
İki gündür uçağım iptal oluyor.
Karlı penceremden gözlerimi kısarak bakıyorum, her zaman ortalıkta dolaşan kediler nereye gitti acaba?
Ya yokuşun biraz ilerisindeki köpekler?
Gördüğüm sadece güvercinler.
Bu soğukta nereye sığınırlar? Nasıl beslenirler?
Şimdi evimden çıkıp T24’ün yolunu tutsam önce Meydan’da bazen kahve içerken yanlarında oturduğum üç köpeğin önünden geçeceğim. Acaba oradalar mı?
Oradan sadece birkaç metre ilerdeki bankanın önünde iki evsiz yatar geceleri aylardan beri.
Şimdi neredeler acaba?
Ya biraz ilerdeki Gezi Parkı’nın banklarında, ufacık karton üzerinde eski battaniyelere sığınmaya çalışan birkaç kişi?
Eyy okurlar, burası koca İstanbul’un orta yeridir. Bir bakıma Türkiye’nin merkezidir.
Yıllardan da 2025’tir.
Ve bu hafta İstanbul’a kar yağdı.
Yolunu kaybetmiş bir martı bizim sokağın köşesindeki çöp kutusuna daldı.
Ben ona yiyecek bir şeyler vermektense yukarıdan alık alık bakmayı sürdürüyorum.
* * *
Vaktiyle Leningrad’a kar yağardı.
Beş yıl boyunca “kışların 9 ay sürdüğü, 3 ay da yazın beklendiği” şimdi olmayan bir ülkede yaşamıştım.
Önce üşümeyi abartmamayı öğrendim. Sonra karda az düşerek yürümeyi. Sonra kar........
© T24
