Savaşın tükürüp attığı bu işte! Gazetelerin yazmadığı…
Diğer
17 Şubat 2025
Şişli Kız/Magnus Von Horn
Bu yılın yabancı dildeki Oscar adaylarından ve Mubi’de gösterimde olan “Şişli Kız” (The Girl with the Needle) çoğunluk açısından izlenmesi zor bir film. Yönetmenliğini Magnus Von Horn’un yaptığı film, savaşın yarattığı yoksulluk ve ahlaki yıkımın genç bir anne olan Karoline’i (Victoria Carmen Sonne) sürüklediği trajik ikilemler üzerine.
Gerçek bir olaydan esinlenen hikâye Birinci dünya savaşına doğrudan katılmasa da sonuçlarından ağır şekilde etkilenen Danimarka’nın Kopenhag şehrinde geçiyor. Savaşın son yıllarında askerler için üniforma üretilen bir tekstil fabrikasında işçi olarak çalışan genç bir kadının hayatındaki kırılma noktaları ve seçimleri, sert gerçekçi diyebileceğimiz bir yaklaşımla sergileniyor. Karoline, yaşamındaki kırılganlıklarla seçim yapmaya zorlanırken verdiği kararlar onu daha tekinsiz, tehlikeli bir döngünün içine sokuyor.
Karoline’in içinde bulunduğu durumu anlamak açısından Peter Paul Rubens’in Savaşın Sonuçları adlı tablosu iyi bir örnek oluşturabilir.
Filmi izlerken gözümün önüne Rubens’in Savaşın Sonuçları adlı tablosu geldi. Flaman ressamın 1638 yılında (dönemin Otuz Yıl savaşlarına atfen) yaptığı resmin merkezinde kırmızı peleriniyle mitolojik savaş tanrısı Mars (Ares) elinde kılıcını tutmaktadır. Onu savaşı simgeleyen kaosun içine sürükleyen kişi, başında çelenk bulunan öfke tanrıçası Alekto’dur.
Resmin solunda kollarını yukarıya doğru açarak yalvarmakta olan Avrupa’yı görürüz. Barışı ve umudu temsil eden ve çıplak olarak resmedilen Venüs (Afrodit) elini uzatarak savaş tanrısını durdurmaya çalışır. Fakat Mars karanlıkta kalan yüzüyle tezat oluşturan aydınlık Venüs’e bakarken öfke tanrıçası Alekto’ya ve kaosa doğru yönelmiştir. Mars’ın ayakları altında ezilen sanat ve bilime dair sembollerle birlikte anlaşma ve barışı temsil eden Tanrıça Concordia’ya ait oklar ve onları bağlayan deri kayış da kopmuştur. Bu da dostluk ve barış bağlarının koptuğunun işaretidir.
Resmin en solunda görülen mimari yapı Roma döneminin Janus Tapınağı’dır. Barış zamanında kapıları kapalı olan tapınağın kapılarının açılması Mars’ın dışarı çıkarak savaşı başlattığını göstermektedir. Rubens mitolojik kahramanlarla anlattığı bu alegorik eserinde, savaşın sadece fiziksel yıkımla sınırlı kalmadığını, insanlığı, kültürü ve sanatı da yok ettiğini vurgular. Barışın zayıf, savaşın ise güçlü ve kontrolsüz olduğu bir dünya tasviri yapar. Savaşın politik ve toplumsal etkilerini de eleştirir. Savaş sona erdiğinde kurtulanları yok etmeye devam eden salgın ve kıtlığı temsil eden Pestilence ve Famine de resmin en sağına yerleşmişlerdir.
Kucağında çocuğuyla tasvir edilen kadın figürü savaş tarafından tehdit edilen insanlığımızı temsil eder.........
© T24
