menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Değişen dünyaya “Tutun-ma”ya çalışmak

18 2
21.01.2025

Diğer

Konuk Yazar

21 Ocak 2025

Geçtiğimiz hafta biri kapanış ve ikisi açılış olmak üzere üç ayrı sergiden öne çıkanları şöyle özetleyebilirim: Farklı disiplinlerdeki sanat pratikleri geleneksel, deneysel, dijital, video ya da performansa dayalı olsa da sanatçılar çağımızın en önemli sorunlarından birisi olan “iletişim” konusuna odaklanmışlardı.

Sanatın dönüştürücü gücü var mı yoksa değişen dünyamızda yeniden şekillenen toplumsal ve bireysel katmanları sadece anlamaya ve anlamlandırmaya mı çalışıyor? Görünen o ki sanatın yanı sıra bilim ve felsefe de değişimin hızına tam olarak yetişemediği için belirsizlik artıyor.

İz Sürücü (Stalker) filminin akıllarda kalan repliği günümüzü daha çok uymuyor mu?

Gerçeği ararken, gerçeği keşfedeceğime, onun değiştiğini görüyorum.

Andrei Tarkovsky'nin 1979 yapımı İz Sürücü (Stalker) adlı filminde bilim ve sanatın gerçeği arama ve anlama çabası üç ana karakterin metaforik temsilleri ile anlatılır. Bilimkurgu türünün klasiklerinden kabul edilen filmde Yazar ve Profesör’ün(sanat ve bilim), İz Sürücü’nün (merak ve arzu) rehberliğinde yasaklı ve gizemli bir alan olan "Zone”da yaptıkları yolculuğun hikayesi ele alınır. Zone, insanların en derin arzularını gerçekleştirdiğine inanılan bir yerdir. Başlangıçta daha cesur bir tutumla önden giden Yazar, içsel çatışmalarını ve korkularını derinlemesine keşfettikçe geri adım atar. Bilgiye dayalı bir çözüm arayışında olan Profesör ise genellikle mantıklı bir yaklaşım sergileyerek daha temkinli ve mesafeli bir tutum izler. Sanatçı iç ve dış dünyasına ait anlam arayışında merak ve cesaretle önden gitse de gördüğü daha çok değişimin kendisi olabiliyor.

Belirsizliğin yarattığı öngörülemezlik belki de en çok iletişim biçimlerimizi etkiliyor.

Bundan birkaç yıl önce pandemi nedeniyle uğradığımız izolasyonla iletişimin hayatımızdaki önemini daha derinden hissetmiştik. Belki de o dönemin yarattığı sonuçlarla son yıllarda insanların birbirleriyle ve doğayla kurdukları bağlar, bu bağların gücü, kırılganlıkları ve dinamikleri sanatın en çok odaklandığı konuların başında geliyor.

Yağmurlu bir cumartesi günü kapısını çaldığım Daire Sanat’ta Açık Atölye Sanatçı Programı Sonbahar Dönemi’nin son günüydü.

Kovan Project ve Can Memişoğulları’nın konuk sanatçı olarak yer aldıkları program sanatçıların üç aylık üretim süreçlerine ait dokümantasyon niteliğindeydi. Genç sanatçılara tanıdığı olanaklar açısından önemli olan program belirli periyotlarla seçilecek yeni sanatçılarla devam edecek.

Öncelikle Can Memişoğulları’na ait “Tutun-ma” adlı dijital ve fiziksel interaktif yerleştirmeden bahsetmek istiyorum. Çok sayıda baş ve uzva sahip gövdeler tutunmak için genişlerken sınırlarını aşarak birbirini sıkıştırıyor ve kendileri de sıkışıyorlar. Sanatçının yarattığı dijital organizması birey temsili gibi görünse de........

© T24