Bilip de bilmezden gelmek…
Diğer
03 Mayıs 2025
Yüzleri yola, merdivene, betona yapıştırılmış gençler… Sırtlarına, boğazlarına, başlarına diziyle bastıran polisler.
Bin kişiyi öldürmüş, önüne geleni vuran azılı bir katili yakalamış gibi haller.
İki itiraz geldiğinde havada uçuşan tehditler.
Daha da sıkı itirazlar geldiğinde, “devletin polisiyim” lafları…
Bütün suç 1 Mayıs’ı kutlama ihtimali…
Gerekçesiz meydan yasakları, gerekçesiz yol kapamalar. Yazılı hale geldiğinde kural sayılan kuralsızlıklar…
* * *
Bir toplumda bütün bu olan bitenleri bir dengeye oturtacak kurum yargıdır.
Yargının bu dengeyi sağlayıp sağlamadığını denetlemekle de üst kurullar görevlendirilir.
Çalıştığını henüz görmedik ama Türkiye’de de var bu kurullardan elbette.
Ve elbette her haksızlığa uğrayan gidip Avrupa ellerinde Türkiye’nin sicilini bozmasın diye kurulan bir bireysel başvuru sistemi de var.
Kararları uygulanmayan, kendisi de AİHM kararlarını uygulamayan Anayasa Mahkemesi’nde yetki…
* * *
O zaman nasıl işliyor sistem yakından bakalım.
İktidara göre gazetecilik yaptığı için cezaevinde bulunan tek bir gazeteci bile yok.
Yakın zamanda eylem alanında gazetecilik yapan gazeteciler ev baskınıyla gözaltına alındı ama olsun, iktidara göre alanda çekilen fotoğraflarda makineleri görünmüyorsa onlar da gazeteci sayılmaz!
Ekipmanlarının neden görünmediği ayrı sorun ama bu alanda da çığır açıldı, sınır aşıldı…
Cezaevinde elbette gazeteciler var. Gazetecilik diye bir suç olmadığı için farklı suçlar yöneltilerek cezaevine konulan gazeteciler.
Yıldız Tar, Elif Akgül, Ercüment Akdeniz üç örnek…
* * *
Üç ismin örnek alınması aslında biraz da iktidarın işini kolaylaştırmak için. Zira bu gazeteciler yazdıkları haberler nedeniyle değil, 12-13 yıl........
© T24
