Bazdan baza, dinlemeden dinlemeye fark var: Yargının IŞİD ve İmamoğlu pratikleri
Diğer
27 Mart 2025
Türkiye gibi hayatı yargının ve polisin şekillendirdiği ülkelerde, bu alanlarla yakından ilgiliyseniz, elinizde bir hayli dosya birikiyor.
Soruşturma dosyalarını incelediğinizde aniden aklınıza bambaşka bir dosya geliyor.
Yargının bugün dediğinin tam aksini yaptığı ya da yaptığının tam aksini söylediği pratikler.
* * *
2020’de, Türkiye’nin pandemi nedeniyle eve kapandığı günlerde, Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nden çok önemli bir karar çıktı.
Türkiye, 7 Haziran 2015’teki genel seçimle, 1 Kasım 2015’teki yenileme seçimi arasında onlarca terör saldırısına uğradı. Suruç’tan 10 Ekim katliamına kadar bir dizi IŞİD saldırısı bu dönemde gerçekleşti. Mahkemenin kararı, bütün bu olayların başladığı, 7 Haziran seçiminden iki gün önce, Diyarbakır’daki HDP mitingine yönelik bombalı saldırıya ilişkindi.
Dört kişinin yaşamını yitirdiği, 400’e yakın kişinin yaralandığı, IŞİD tarafından gerçekleştirilen bombalı saldırıyla ilgili davada, miting alanına bombaları yerleştiren Orhan Gönder, saldırıyı organize eden Mustafa Kılıç, İsmail Korkmaz dört kez ağırlaştırılmış müebbet, nitelikli öldürmeye teşebbüsten 104 kere 17 yıl, öldürmeye teşebbüsten 102 kere 14 yıl, tehlikeli madde bulundurmaktan 13 yıl 4 ay hapse mahkum edildi. Gönder’i, Türkiye’ye geçiren firari IŞİD emiri İlhami Balı’nın dosyası ayrıldı.
* * *
Karardaki asıl sürpriz ise Gönder’in aracında yakalandığı, İlhami Balı ile sınır geçişleri konusunda onlarca telefon konuşması bulunan sanık Burhan Gök’ün beraat etmesiydi. Oy çokluğu ile beraatine karar verilen Gök için çıkan karara aslında sürpriz demek de doğru olmaz. Zira hakkındaki kanıtlara rağmen davanın daha altıncı duruşmasında suç vasfının değişmesi ihtimali nedeniyle tahliye edilen Burhan Gök’le ilgili 2018’deki bu karar da çok tartışılmıştı.
Anayasal düzeni değiştirmek istediği iddiasıyla hakkında dava açılan Gök, bu ağır suçlamaya rağmen zaten o tarihten bu yana tutuksuz yargılanıyordu. Üstelik, Gök sadece Gönder ile yakalanmamıştı. Türkiye’de yakalanıp serbest bırakıldıktan sonra Brüksel’deki bombalı saldırıyı gerçekleştiren İbrahim El Bakraouı de Gök’le birlikte gözaltına alınmıştı.
* * *
Gök, emniyette, savcılıkta ve mahkemede verdiği ifadelerde, ısrarla suçlamaları reddetti. Kimseyi tanımadığını söyledi, işinde gücünde bir esnaf olduğu vurguladı.
Ancak telefon kayıtları öyle demiyordu. İlhami Balı’nın, sınırdan IŞİD savaşçılarını nasıl geçirdiğini ortaya koyan telefon kayıtlarının birçoğunda Gök’le yapılan görüşmeler vardı. Gönder’in nasıl kaçırılacağı konusunda da görüşmeler yapılmıştı.
Gök, hem kayıtları kabul etmedi hem de yakalandığı sırada yanında bulunan kişiler için, “Bu şahısların nereye ne amaçla gittiklerini bilmiyorum, ben bu şahısları tanımıyorum, bu şahıslar ile herhangi bir bağım yoktur. Bana sormuş olduğunuz Mustafa Kılınç isimli şahsı tanımıyorum. Kullanmış olduğu araç kime aittir bilmiyorum, benim parka gitme amacım tamamen gezmek amaçlıdır, benim bu şahıslar ile bağlantım yoktur. Bu şahısların nereye gideceklerini bilmiyorum. Ben oradan geçerken görevli arkadaşlar beni de çağırdı, kimliğimi kontrol ettikten sonra bu şahıslar ile beni de yakalayarak emniyet getirdiler” dedi.
Suçüstü yakalanmasına, hakkındaki onlarca kanıta rağmen beraatine........
© T24
