YouTube kayıtlarını dinleyerek konservatuara ikincilikle girdi, kazandığı yarışmayla La Scala’ya gitti; soprano Nazlıcan Karakaş takdimimdir
Diğer
06 Mayıs 2025
Soprano Nazlıcan Karakaş | 10. Leyla Gencer Şan Yarışması finali
Opera, bale ve klasik müziğin perde arkasına, yaratıcı süreçlerine ve sahnelenen hikâyelere tanıklık ettiğimiz T24’ün yeni serisinin ilk bölümünde, opera sanatçısı Güneş Uluçay’dan opera sanatçısı olmayı dinlemiştik.
Opera, bale ve klasik müzik dünyasını keşfetmek için başladığımız söyleşi serimizin ikinci bölümünde ise İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB) başdansçıları Batur Büklü, Büşra Ay ve M. Çağatay Özmen; bale sanatını, eğitimini, iş imkanlarını ve Türkiye’de bale sanatçısı olmayı anlatmıştı.
Serinin üçüncü bölümünde de Büklü, Ay ve Özmen’le pointe çıkmak, point kırmak, yükseğe zıplamak, sahnedeki paytak yürüyüşlerinin anlamını ve temsillerdeki ara alkışın performansa etkilerini konuşmuştuk.
İDOB başdansçıları; yaşadıkları ilginç diyalogları, "bale spor mudur" tartışmalarını, balerin ayaklarının neden deforme olduğunu ve seyircilerin temsillerde yapmaması gerekenleri serinin dördüncü bölümünde anlatmıştı.
Bu bölümümüzde ise Accademia Teatro alla Scala’da (La Scala Tiyatro Akademisi) eğitim gören genç opera sanatçısı, soprano Nazlıcan Karakaş; nasıl opera sanatçısı olunduğunu, eğitim sürecini, ilk sahne deneyimini ve ikincilikle tamamladığı 10. Leyla Gencer Şan Yarışması sürecini T24'e anlattı.
- İlk sorum operayı nasıl ve neden seçtin? Opera dediğimiz alan sonuçta Türkiye'de de dünyada da çok kısıtlı istihdama sahip. Ailenin ve yakın çevrenin bu konuda sana desteği nasıldı?
Güzel Sanatlar Lisesi'nde son sınıfta okurken bir konsere gitmiştim. Tekirdağ'da okuyordum ve oraya da Bulgar bir soprano gelmişti. Orada genellikle Güzel Sanatlar Lisesi'nde öğretmenler, öğrencilerine daha çok "öğretmen olun", "daha güvenli bir meslek seçin" gibi öğütlerde bulunurdu ve o sıralar ben tamamıyla sahneyle kafayı bozmuştum. Gerçekten bunu yapmak istiyorum, diye düşünüyordum. Fakat hangi bölümde ne yapacağımı dair bir fikrim yoktu.
O sopranoyu izledikten sonra dedim ki, kesinlikle bunu yapmalıyım. Çünkü orada salonda gerçekten çok büyülü bir an yaşamıştık. İlk adımını galiba orada attım. Sonrasında tabii bazı araştırmalar yaptım. Konservatuara nasıl girilir gibi ve hiç kimseyle çalışmadan İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı'na sadece YouTube kayıtları ve bazı dinlediğim sopranoları taklit ederek, bazı eserleri çalışarak ikinci sırada girdim. Sonrasında tabii ki konservatuara başladıktan sonra asıl işin başlaması gerekiyor ve orada operaları izleyerek, sanatçılarla çalışarak özellikle öğretmenim Efsun Öztoprak’ın -İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin de çok değerli bir sanatçısıdır- vermiş olduğu öğütlerle ve tamamıyla eğitim sistemiyle bu işe girmiş oldum.
Sonrasında teknik olarak çalışmalar, tiyatral çalışmalar başladı ve dil olarak da İtalyanca, Almanca ve Fransızca eserlerle tanışmış olduk. Sonrasında çok uçsuz, bucaksız büyük bir dünyanın içerisine girmiş oluyorsunuz.
Bir rolü çalışmak bir yandan çok eğlenceli gelmeye başladı. İlk etapta sahne için bunu istiyordum. Ama sonra bunun yerine birçok farklı rolü yapmak, Nazlıcan kimliğinden çıkıp Adina olmak, Norina olmak, Sofia olmak, başka kimliklere bürünmek bana eğlenceli gelmeye başladı. Sonrasında tabii ki Türkiye'de bu durumlar biraz kısıtlı olduğu için kadrolar veya her mezun olan insanın operaya girememesi gibi ya da hani dört senede bir yapılan sınavda sadece bir kişi alınması gibi bizler için korkunç bir fırsatsızlık var diyeyim ve bu noktada yarışmalar bizler için çok kıymetli ve değerli oluyor. Kendime direkt Türkiye'de ne kadar yarışma varsa hepsine katılmalıyım ve bir şekilde bu sanatı yapacaksam da bu destekle yapabilirim gibi bir yol izledim ve hedef koydum. Sonrasında Türkiye'de yapılan yarışmaların çoğuna girdim. O şekilde aslında kariyerim gerçek anlamda başladı diyebilirim.
- Bahsettiğin bu yarışmalar hangileriydi?
İlk katıldığım yarışma Leyla Pınar Barok Şan Yarışması’ydı ve Leyla Pınar, Türkiye'de Barok konusunda çok büyük bir üstat ve onun adına kurulmuş bir yarışmaydı. Tamamıyla Barok repertuarından oluşuyordu. İlk katıldığım yarışma oydu ve........
© T24
