“Aktif erkek bale sanatçısı sayısı 50 kişidir”; İstanbul Devlet Opera ve Balesi baş dansçıları Türkiye’de balet ve balerin olmayı anlatıyor
Diğer
19 Ocak 2025
Zarafet, sanatsal ifade ve teknik beceri gerektiren bir dans türü olan bale, Türkiye’de -bazı münferit girişimler olsa da- Devlet Opera ve Balesi'nin sahibi olduğu ve sadece altı şehirde bulunan sahnelerde yapılıyor.
Anadolu insanı baleyle Osmanlı İmparatorluğu’nun Batılılaşma dönemiyle birlikte tanıştı. Tanzimat Dönemi'nde Batılı müzik formları ve tiyatronun bilinir hale gelmesiyle birlikte özellikle sarayda ve Pera'daki tiyatrolarda Avrupalı bale topluluklarının gösterileri sergilendi. Osmanlı'da bale, halk arasında yaygın bir sanat dalı olmasa da elit kesimin dikkatini çekti.
Cumhuriyet'in ilanı, sanatta ve kültürde modernleşme hamlelerini beraberinde getirdi. Mustafa Kemal Atatürk’ün sanat ve kültüre verdiği önemle tiyatro, opera ve diğer sanat dalları gibi bale de, modernleşme ve batılılaşma hamlelerinin bir parçası oldu. Avrupa’ya eğitime gönderilen sanatçılar, Türkiye'ye döndüklerinde bale ve diğer sahne sanatlarının gelişmesine katkıda bulundu.
İngiliz Kraliyet Balesi'nin de kurucusu olan İngiliz bale sanatçısı Dame Ninette de Valois, Türkiye'de modern balenin temellerini atan isimlerden biri oldu. Onun katkılarıyla 1940'larda hem bale eğitimi hem de sahne performansları organize edildi. Türkiye’deki profesyonel anlamda bale eğitiminin verildiği ilk kurum olan Ankara Devlet Konservatuvarı Bale Bölümü bu atılımların neticesinde 1948 yılında kuruldu. Müziği Nevit Kodallı'ya, koreografisi Oytun Turfanda'ya ait olan ilk büyük Türk balesi Hürrem Sultan ise 1976'da sahnelendi.
Bugün hem ulusal hem de uluslararası düzeyde gelişimini sürdüren opera ve balenin, Türkiye’de de 2023 yılında bir önceki sezona göre izleyici sayısı yüzde 30,2 arttı.
Opera, bale ve klasik müziğin perde arkasına, yaratıcı süreçlerine ve sahnelenen hikâyelere tanıklık ettiğimiz T24’ün yeni serisinin ilk bölümünde opera sanatçısı Güneş Uluçay’dan opera sanatçısı olmayı dinlemiştik.
Opera, bale ve klasik müzik dünyasını keşfetmek için başladığımız söyleşi serimizin ikinci bölümünde ise İstanbul Devlet Opera ve Balesi baş dansçıları Batur Büklü, Büşra Ay ve M. Çağatay Özmen; bale sanatını, eğitimini, iş imkanlarını ve Türkiye’de bale sanatçısı olmayı T24’e anlattı.
- Bale nedir?
M. Çağatay Özmen: Bale, sahne üstünde birçok sanatın birleşiminin biz dansçılar tarafından seyirci tarafına aktarılması, seyirci tarafına bir düşünce olgusunun yerleştirilmeye çalışılması. Şimdi bir sürü sanattan bahsediyoruz. Müzisyenler, dekorcular, dekoru çizenler, perde önü, perde önünde bekleyenler, kostümü çizenler… Baleyi yapmak için gerekli olanın son aşaması biz dansçılar oluyor. Bale aslında bir bütünün ortaya çıkışı. Bale bir sanatsal oluşum olduğu için her gün yaptığımız beden egzersizlerinin bir formu değil, bir bütünün devamında ortaya çıkan bir süreç. Yani bale, budur ya da şudur demek, keskin çizgiler kullanmak biraz zor olur.
- Profesyonel olarak bu işi yapacaklar için baleye başlama yaşı kaçtır ve siz kaç yaşında başladınız?
Batur Büklü: Ben 11 yaşında başladım. Baleye başlamaya işi 11-12 yaşlarındadır. Ortaokula geçildiği zamanda başlanır. Tam zamanlı olarak konservatuara giriş yapıp daha sonra lise ve üniversite olarak devam edebilirsiniz. Türkiye'de bale eğitimi biraz fazla uzun sürüyor. Üniversite eğitimi 5 yıla çıkabiliyor. Ama olması gereken aslında 20-21 yaşında mezun olup profesyonel bir kumpanyada işe başlamak.
- Sosyal medyada bale eğitimine ait olduğu söylenen bazı videolar görüyoruz. Çok zor olduğu izlenimini uyandırıyor.........© T24
