menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Trump’ın 2025 yemin töreni: Çöp kamyonu ve Porsche birlikte arz-ı endam eylediğinde

22 7
15.01.2025

Diğer

15 Ocak 2025

Amerikan başkanlarının yemin törenleri, liderin göreve başlamasını simgelemekten öte, döneminin ruhunu ve politik atmosferini yansıtan gösterişli bir sahne. 20 Ocak 2025'te Donald Trump'ın ikinci kez göreve başlayacağı yemin töreni ise, yalnızca siyasi değişimin değil, Trumpizmin sembollerle kurduğu ilişkinin ve farklı çıkar gruplarının bu semboller etrafında nasıl şekillendiğinin göstergesi olacak.

2024 seçimlerinde yaş çok önemli bir tartışma konusuydu, hatta Joe Biden’ın adaylıktan çekilmesinin de en önemli nedeniydi. Biden’ın 81 yaşında olması, Trump ve Cumhuriyetçiler tarafından sürekli gündeme getirilerek onun “zayıf” ve “yönetmeye uygun olmayan” bir lider olduğu mesajı verildi. Ancak 78 yaşındaki Trump ABD tarihinin göreve başlayacak en yaşlı başkanı olacak.

Tam da bu durum popülist liderliğin, biyolojik yaştan çok, algı ve performansa dayalı olduğunu gösteriyor. Zira seçim sürecinde Biden’ın yaşı üzerinden oluşturulan söylem, sadece fiziksel dayanıklılığı ve bilişsel yetenekleri sorgulamakla kalmadı, aynı zamanda genel bir "zayıflık" imajı yaratma stratejisi olarak kullanıldı.

Ancak Amerikan tarihinin başkanlık koltuğuna oturacak en yaşlı siyasetçisi olan Trump, Biden’ın yaşını sorgularken kendi ilerleyen yaşını neredeyse tamamen görünmez hale getirdi. Bunu yapabilmesinin sebebi, Trump’ın siyaset yapma tarzının yaş yerine enerjiyi ve imajı ön plana çıkaran bir popülist performans üzerine kurulu olmasıydı. Trump, enerjik mitingleri, agresif söylemi ve sosyal medya kullanımıyla kendisini "genç" ve "dinamik" bir lider olarak sunarken, Biden’ı "yorgun" ve "işlevsiz" bir lider olarak betimledi.

Popülist siyaset tarzının hegemonik hale geldiği bu yeni dönemde, önemli olan gerçekte ne olduğu değil, gerçeğin nasıl sunulduğu ve nasıl algılandığı. Trump, kendisine yöneltilen olumsuz söylemleri ve eleştirileri tersine çevirerek, bunları kendi siyasi kimliğinin ve destek tabanının enerjisini artıran bir güç kaynağına dönüştürme konusunda giderek ustalaştı.

Örneğin kendisine yöneltilen “otoriter” suçlamalarını, güçlü liderliğin bir kanıtı olarak sundu. Seçmenlerine "Ben otoriter değilim ama olursam bu sizin yararınıza olur" hissini vererek aslında kendi otoriter eğilimlerini bir güvenlik ve istikrar kaynağına çevirdi. Sistem tarafından dışlanmış, elitler tarafından saldırıya uğrayan, medya tarafından hedef alınan bir figür olduğu anlatısını sürekli besledi ve bunu kendi siyasi ajandası için kullandı. (Bütün bunlar Türkiye’ye hiç de yabancı değil!)

Trump yalnızca kendisine yöneltilen suçlamaları ve olumsuz nitelemeleri tersine çevirmekle kalmadı, Amerikan siyasetindeki köklü sembolleri de yeniden yorumladı. Emlak imparatorluğundan gelen deneyimle onları kendi markasına entegre etti. Örneğin, Amerikan bayrağı ve milliyetçi semboller Trump hareketinin merkezine yerleştirilirken, “derin devlet” gibi komplo teorileri, onun mağduriyet anlatısının bir parçası haline geldi. Trump, seçkinlerin kendisini durdurmaya çalıştığını söyleyerek, her türlü hukuki süreci kendi halkına karşı bir saldırı gibi lanse etti ve kendisine yönelik davaları bile bu mağduriyet anlatısının bir parçası yaptı. Kendisine yapılan suikast de bu imajını pekiştirdi. Stratejisini yalnızca rakiplerini alt etmeye değil, onların saldırılarını bir tür siyasi yakıta dönüştürmeye dayandırdı.

Bu yakıtı sadece kendisine açılan davalar, hakkında yürütülen yolsuzluk, vergi kaçırma ve 6 Ocak Kongre baskınına dair suçlamalar üzerinden değil, aynı zamanda rakiplerinin ona yönelttiği küçümseyici ve aşağılayıcı söylemler aracılığıyla da alevlendirdi. Örneğin Trump, kendisine “çöp” denmesini bir hakaret olarak kabul etmek yerine, bunu ironik bir siyasi silah olarak kullanacaktı.

Nitekim Trump’ın yemin töreninin en dikkat çekici unsurlarından biri, geçit töreninde yer alması beklenen çöp kamyonu. Bu çöp kamyonu, törende Trump destekçileri için şu temel mesajı verecek: "Bizi küçümsediniz, alay ettiniz ama biz buradayız ve kazandık."

Törende arz-ı endam........

© T24