menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yanlış yapma özgürlüğünün maliyeti

33 27
07.09.2025

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

07 Eylül 2025

Kaş’tayız. Meşhur tava dondurmacısı akşam saatlerinin en popüler mekânı. O zamanlar 8-9 yaşlarında olan oğlum da tutkunu. Gidip sıraya girebileceğini, dondurmasını kendisinin alabileceğini söylüyoruz. Bir süre içinde geri gelmeyince de meraklanıp yanına gittiğimde dondurma sırasında ağlamaklı oğlumla karşılaşıyorum: “Hep önüme geçiyorlar”.

Bir dondurma sırasında bile önceliği (ki zaten sıra onun) çocuklara veremeyen yetişkinler sizi de ürkütüyor mu? Dondurma almak için bile çocukları “çiğneyen” yetişkinler, “diğer” sıralarda bekliyor mudur? Küçük çocuğunuza sırasını kaptırmaması için ne tavsiye edersiniz?

Sınıfsal bir şey sanılmasın, tatilcilik psikolojisi gibi anlaşılmasın diye bir örneğim daha var.

Yıllar önce oğlumun en sevdiği kitapların yazarı Behiç Ak’la buluşmaya gidiyoruz. Kitap fuarında bir oturum. Ardından kitaplarını imzalayacak. Bir çocuk için, ilk deneyim olarak, epey fantastik bir an. Oturum bitince imza için herkes yerinden kalkıyor ve o an koşarak, gürültüyle sıranın başına geçmeye çalışan yetişkinler görüyoruz. Çocuklarına Behiç Ak kitapları alan, belki de birlikte okuyan ebeveynler onlar. Biz de sıranın yetiştiğimiz yerinde beklemeye başlıyoruz. Yazara yaklaştıkça önümüze çocuklarının ellerinden çekiştiren anneler ve babalar girmeye başlıyor. İlkine bir şey demiyoruz. İkincisi artık canımızı sıkıyor. Oğlum sürekli ne tepki vereceğimi izliyor, gözünü benden alamıyor. Çocuğumuza okur olmayı, yazarla buluşmayı, imzalı kitap sahibi olmanın güzelliğini........

© T24