menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Otokrasi ortamında dolar ve altın

17 1
25.07.2025

Diğer

25 Temmuz 2025

Ercan Uygur

Türkiye’yi farklı yönlere çekmeye çalışanların yarattığı belirsizlik ortamında gelecek için endişe taşıyoruz. Endişemizin nedeni, iktidarın devamını sağlamak için yapılan ulus devleti çökertme girişimleri. Birkaçını belirteyim.

İktidar yandaşı olmayan seçilmiş yerel yöneticilerin, özellikle CHP’lilerin yargısız infazları, tutuklanmaları devam ediyor. Ölümcül sağlık sorunları olanlar bile hücrede tutuluyorlar. Bu konu yurt dışında da haber oluyor.

Ulus yerine ümmet bilinci getirme çabası var. Bu bilinci zorlamak için etnik gruplar içine Araplar da dahil edildi. Şimdilik, Arap, Kürt, Türk ümmeti oluşacak. Sonra başkaları da olabilir ve sıra etnik ve mezhep düzeyinde yönetici dağıtmaya geliyor.

Cumhurbaşkanı ve yardımcıları böyle seçilecekmiş. Bu akılları “dostum Trump”ın stratejistleri 100 yıldır veriyorlar. Kısmet bugüne imiş. Ümmet, etnisite ve mezhep yapıları oluşturmakta amaç Atatürk’ün kuruluşuna önderlik ettiği ulus devleti bitirmek.

Iraklı Türkmen tanıdığım Vahid Bey hatırlatıyor: Bu yapılarda herkes var ama Türkmenler yok. Yeni bir Irak oluştu, Türkmenler silindi. Yeni bir Suriye var, ama Türkmenler yine yok. Neden? Bu soruyu daha geniş olarak ele almalıyız.

Ormanlarımız yanıyor, sanki bu yangınlar başka bir ülkede gibi, üst düzey sahiplenme yok, ancak yerel çabalar var. Kuraklık var, ama yağmur getirecek ormanların katliamına yol açan madencilik girişimleri sürüyor. Bunun nedenini açıklamaya çalışıyorum.

Türkiye Cumhuriyeti dünyada ilk kez 1927’de ve 1939’da zeytinciliği geliştirmek için yasalar çıkardı. Şimdi ise “zeytinliklerde madencilik yapılabilir” yasası çıkarılıyor. Bu alanlarda termik santrallar için kömür madenleri açılacak. Halbuki çevre kirliliği ve küresel ısınmaya karşı bu santralların küresel düzeyde kapatılması çağrısı var.

Bunların başlıktaki konuyla ne ilgisi var? İlgi şurada; Bunlar, örneğin CDS (kredi risk primi) oranlarının yükselmesine katkı yapıyor, ülkenin dış ve iç borçlanması daha yüksek faizle oluyor.

İyi yönetemeyen iktidar tarafından temel yapısı bile tartışılan bir ülkenin ekonomik ve siyasi riski elbette yüksektir. Haliyle gelecek belirsizdir, faiz yüksektir.

Şimdi önce ABD üzerinden, sonra Türkiye üzerinden dolara ve altına bakalım.

Son dönemde, “Dolar çöküyor mu, yerine altın gibi varlıklar mı tercih ediliyor?” sorusu sıkça soruluyor. Bu soru içinde, paraya seçenek olarak, giderek kripto varlıklar da yer alıyor. Neden?

Biraz geriye bakalım. 2008 küresel bunalımı ile belli oldu ki, ABD özellikle Çin, Tayvan, Kore, Japonya, Vietnam gibi Asya ülkeleriyle üretimde ve teknolojide rekabette zorlanıyor. Rekabette geri kalmak, özellikle mal dış ticaretinde büyük açıklarla kendini gösteriyor. Bu durum, doların giderek zayıflaması demek.

ABD ekonomisinin geri düşüşünü ve açıklarını durdurmak için Başkan Donald Trump ve ekibinin bulduğu en kolay çare, ithalata ek gümrük tarifeleri, gümrük vergileri koymaktır. Zaten ABD gümrük vergileri konusunda deneyimli bir ülkedir.

Şöyle ki; ABD bağımsızlığını sağladıktan sonra, 19. yüzyılda yeni kurulan sanayisini korumak ve ölçek ekonomilerinden yararlanmak için gümrük tarifelerini........

© T24