Kanlı elmaslar, kanlı bir tarih ve parlamak isteyen insan
Diğer
T24 Haftalık Yazarı
26 Ağustos 2024
Geçen hafta dünyanın en büyük ikinci elmasını çıkardılar Botsvana’da. Tam 2,492 karat.
Bu alışık olmadığımız ölçü biriminden tahmin yürütemeyenler için (mesela ben) yumruk kadar diyeyim, siz anlayın büyüklüğünü.
Çıkaran Lucara isminde bir firma. Aslında dünyanın en büyük elmas madenlerinin yer aldığı Botsvana, De Beers firmasının oyun alanı.
Öyle ki, şirketin yüzde 15’i Botsvana devletine ait.
Ama işte De Beers bu yumruk kadar elmasın çıktığı Karowe madenini 2009’da kârlı bulmadığı için Lucara’ya satmış.
Allah da Lucara’ya yürü ya kulum diyor ve bu son çıkan elmastan bir süre önce 1,109 karatlık bir elmas çıkarıyorlar. Bir de isim koyuyorlar: Lesedi La Rona. (Bu elmas işinde büyük taşlara isim koymak gibi bir âdet var. Hatta isim yarışması yapılıyor bazen. Lesedi La Rona da yarışmayla bulunmuş bir isim ve Tswana dilinde “ışığımız” anlamına geliyor.)
Sonra aynı alanda bir de 374 karatlık bir başka parça bulunca anlıyorlar ki, çıkarırken Lesedi’yi kırmışlar. Aslında o da 2 bin karatın üzerinde yumruk kadar bir parçaymış.
Fakat olsun, Lesedi’nin satışıyla madene verdikleri parayı çıkarıp üstüne kâr ediyorlar.
Lesedi’yi kırmanın verdiği dersle de 17 milyon dolar harcayıp bir X-Ray cihazı getiriyorlar madene, ki büyük taşları çıkarmadan tespit edebilsinler.
En büyük ikinci elmas deyince insan birinciyi merak ediyor haliyle. O da 1905’te Güney Afrika’dan çıkarılan Cullinan elması. 3,106 karat. Bir buçuk yumruk diyeyim, siz anlayın.
Cullinan, sömürgeciliğin parlak dönemlerine denk geldiği için alıp İngiltere’ye getiriyorlar ve Britanya Emperyal Kraliyet tacına yerleştiriyorlar.
Sadece Cullinan olsa iyi… Afrika’da ne kadar büyük elmas çıkıyorsa alıyorlar getiriyorlar kraliyet ailesine.
200 karattan büyük yedi taş bizzat 2. Elizabeth’e büyükannesi Kraliçe Mary’den miras kalıyor.
317 karatlık bir diğer parça (Cullinam II diyorlar ona da), başka bir kraliyet tacına monte ediliyor.
Afrika’nın meğerse bir elmas yatağı olduğu 1866’da anlaşılmış. Erasmus Jacobs isminde bir çocuk tarlada çalışırken büyük parlak bir taş buluyor ve o andan sonra Afrika’nın kaderi değişiyor.
Tesadüfe bakın ki, Afrika’dan önce elmasın anavatanı olarak kabul edilen ülke de yine bir İngiliz sömürgesi: Hindistan.
Hatta bizim Topkapı Sarayı’ndaki meşhur Kaşıkçı elmasının da Hindistan’dan yola çıkıp bir şekilde Napolyon’un annesine kadar ulaştığı, Napolyon’un annesinden Yanya Valisi Tepedelenli Ali Paşa tarafından satın alındığı, oradan da Osmanlı Hazinesi’ne girdiği söylenir.
Milattan önce 4. yy.’dan itibaren insan evladının peşine düştüğü bu taş yüzünden Hindistan’ın güney krallıkları da bir zamanlar kıyasıya bir savaşa tutuşuyor.
Hindistan’dan sonra Portekiz........
© T24
visit website