menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Washington’dan suskunluk bekleyen hükümetin kırılgan özgüveni

53 1
28.03.2025

Diğer

28 Mart 2025

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun apar topar tutuklanmasının bir kez daha Türkiye toplumundaki derin kamplaşmayı tetikleyeceğinin, bu operasyondan siyasi fayda umanların hesabı dahilinde olduğuna şüphe yok. Öcalan’la yürütülen tuhaf ‘çözüm sürecinin’ Kürtlerin itiraz kampında monoblok şekilde yer almasının önüne geçeceği de hesap edilmiş. Çok hesap kitap yapılmış, çok...

Ama hesap kitap yapmakla strateji yapmak ayrı şeyler. ‘Türkiye artık seçimlerin sadece kağıt üzerinde yapılacağı bir ülke yoluna fiilen girmiştir’ şeklinde bir görüntü vermenin kendileri açısından şu küresel jeopolitik ortamda büyük sıkıntı yaratmayacağını düşünerek yola çıkmak ‘bakkal hesabı’ mıdır yoksa bazılarının sandığı gibi üst düzey bir ‘stratejik akıl’ mıdır? İşte orası çok tartışmalı.

Batı ile farklı cephelerde yürütülmekte olan pazarlıklar nedeniyle dünyanın başat ülkelerinin İmamoğlu operasyonuna karşı pek de seslerini çıkarmayacak oluşuna aslında çaktırdıklarından çok daha fazla ehemmiyet atfettiklerini izliyoruz. Minnak ittifak ortaklarından Doğu Bey’in bayıldığı terminoljiyle ‘küreselcilerin’ ne tepki verip vermediğiyle en çok ilgilenen esasen iktidarın ta kendisi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in BBC yayınında Britanya Başbakanı Keir Starmer’a ‘ilgisizlik’ siteminde bulunmasını dillerine dolayanlar, hükümetin en karizma isimlerinden birinin Amerikalı muhatabının averaj bir cümlesinden alınmasının ortaya çıkardığı özgüven bunalımını konuşamıyor elbette.

Oysa Erdoğan hükümetinin batıdan ‘ilgisizlik’ ve ‘sessizlik’ beklentisinde aslan payını Trump’a bıraktıkları gerçeği sahada kendini göstermeye başladı. İmamoğlu sürecini yönetme konusunda Trump yönetiminin tavrına ne kadar bel bağladıklarını anlatan en trajikomik örneklerden biri Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın mevkidaşı Marco Rubio ile önceki gün Washington’da yaptığı görüşmeden sonra vuku buldu. Rubio ve Fidan ortak bir basın toplantısı düzenlemedi. Basın toplantısı olmayan durumlarda taraflar genelde birbirlerinin görüşmeye ilişkin yapacağı kısa yazılı açıklama (readout) üzerinde genelde mutabık kalır. Ancak Rubio resmi X hesabından yaptığı 4 cümlelik açıklamada “Türkiye'deki son tutuklamalar ve protestolarla ilgili endişelerimi dile getirdim” yazınca ortalık karıştı. ‘Bir Türk yetkili’ AKP kurmaylarının böyle kritik anlarda başvurduğu yegane basın kuruluşu olarak bizim camiada esprisi konusuna dönüşen Reuters’a yaptığı telaşlı açıklamayla Rubio’yu yalanladı. Türk tarafının iddiasına göre ‘sorun’........

© T24