Diğer

08 Eylül 2025

Hatay'da eski başbakanlardan Mesut Yılmaz anısına yaptırılan okul açıldı

Cumhuriyet Halk Partisi’nin İstanbul il yönetimine mahkeme kararıyla kayyım atanmasıyla birlikte siyasette hararetin tavan yaptığı geçen haftanın finalinde Hatay’da, ‘Eski Türkiye’nin artık hakikaten ne kadar da eski olduğunu ziyadesiyle teyit eden bir gün yaşadım kendi payıma. Eski başbakanlardan Mesut Yılmaz’ın anısını yaşatmak için kardeşi Turgut Yılmaz tarafından yaptırılan ortaokulun açılış töreni için Türk Hava Yolları’ndan kiralanan bir uçakla günübirliğine Hatay’a giden davetliler arasındaydım. Ben aktif gazeteciliğe başladığımda, DSP-ANAP-MHP koalisyonu son dönemini yaşıyordu. Mesut Bey ile yoğun ya da yakın mesai yapan bir gazeteci hiç olmadım. Turgut Yılmaz’ın davetini hayli duygusal bir sebeple, liseden sınıf arkadaşım rahmetli Yavuz’un hatırasına hürmetle kabul ettiğimi baştan not düşmek isterim.

Türkiye siyasi tarihin Adalet Kalkınma Partisi iktidarı öncesindeki dönemini fena halde özleyen bir uçak dolusu insanla birlikte Hatay Havalimanı’na indiğimiz saatlerde telefonlarımıza ‘İstanbul Kayyımı’ Gürsel Tekin’in yanına kayyım heyetinin diğer üyelerini de alarak çektirdiği video mesaj düştü. Telefonlarından kafalarını kaldıranların yüzlerinde gördüğüm koyu can sıkıntısı, hayatları bambaşka yerlere savrulmuş olan bir hazirun için belki de tek ortak paydaydı bugün. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Türkiye evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olmak imkânını vermiyor” sözünü bugüne pekâlâ şu şekilde de uyarlayabiliriz; AKP iktidarı, Türkiye’nin evlatlarına siyasetten başka bir şeyle meşgul olma imkânı vermiyor.

Apolitik olduğu sanılan yeni kuşakları politize etmek de kendi siyasi iddiasına tezat yönlere itmek de Tayyip Erdoğan’a nasip oldu. Saraçhane protestoları da farklı motivasyonlarla farklı araştırma şirketleri tarafından yapılan gençlik araştırmaları da bunu gösteriyor. Yılmaz Ailesi’yle birlikte yaptığımız günübirlik seyahat sayesinde başka bir şeyi de fark ettim; eski merkez sağ elitlerin giderek daha fazla Cumhuriyet Halk Partisi arkasında hizalanmasını sağlamak da yine Tayyip Erdoğan’a nasip oluyor. Bu fenomenin bugün, ‘Ekrem İmamoğlu efekti’yle tanımlayabileceğimiz noktanın ötesine geçmekte olduğunu da hissettim açıkçası. Erdoğan’ın da Mesut Yılmaz’ın da hemşerisi olan Rizeliler için ‘Karadenizlilik’ tartışmasız ‘bir kriter’. Ancak 19 Mart’tan sonra Özgür Özel’in seçtiği gücünü sokakla ilişkiden alan hat, belli ki normal şartlarda kendisini ‘fazla sol’ bulacak merkez sağ kitlesinin kalbini ısıtmış. Özgür Özel’in Ekrem İmamoğlu ile yol yürümekten vazgeçtiği bir senaryonun ise Özel’e yavaş yavaş ısınmakta olan bu bahsettiğim sosyolojiyi klasik hattına itebileceği gerçeği de orta yerde duruyor.

Mesut Yılmaz’ın anısını yaşatacak bir hayırseverlik projesi olan okulun, memleketi Rize yerine 6 Şubat 2023 depremlerinin en büyük yıkıma neden olduğu şehirlerden Hatay’da yaptırılması Türkiye’de çok da alışık olmadığımız bir tavır aslında. Hayırseverlikte dahi hemşericilik takıntısının aşılamadığına dair yakın dönemden pek çok örnek sıralayabiliriz.

Tören alanındaki tabloya bakıldığındaysa, Yılmaz Ailesi’nin Hatay tercihinin hükümet cephesinde yeterli takdir ya da teveccühü gördüğünü söylemek pek mümkün değildi. Hatay Valisi de Belediye Başkanı da oradaydı, evet. Hatta AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yayman da oradaydı, Berna Yılmaz başta olmak üzere ailenin tüm fertleriyle de samimi biçimde ilgilenmeye çalıştı. Bu noktada AKP ekosisteminin doğal........

© T24