Bu vesileyle ‘imana gelebilirsiniz’ mesela
Diğer
18 Nisan 2025
Sırrı Süreyya Önder (Fotoğraf: Sebati Karakurt)
İki gündür Sırrı’nın yaşama tutunmaya çalıştığı hastaneye devletin en tepesinden ziyaretçi akınını izlerken ensemden beynime doğru yürüyen karıncalanama hissinden uzun süre kurtulamadım. Adeta ‘Duvara Karşı’ bir hayat yaşayan bir dostu, ameliyat masasında doktorların tasvir ettiği biçimde göz önüne getirmenin ağırlığı üzerine bir de siyaset erkanı tarafından yine aptal yerine konulmanın öfkesi binince asabım hepten bozuldu.
Bugün Sırrı Süreyya Önder’i yaşatmak için bütün imkanlarını seferber eden devlet aygıtının çarkları, daha kısa zaman öncesine kadar onu ve onun gibi düşünen neredeyse tüm siyasetçileri -bırakın siyaset yapmayı- nefes alamaz hale getirmek için dönmüyor muydu?
Türkiye’de epey bir zamandır ‘yeniden tarih yazımı’ çok moda. Adalet Kalkınma Partisi de muktedir olmaya başladıktan sonra uzunca bir süre bu yola tevessül etti. Ancak artık son dönemde tarihi yeniden yazmakla da uğraşmıyorlar, tarihin beğenmedikleri bölümünü siliyorlar ve konu kapanıyor. ‘Yaptım oldu’ya eşlik eden ‘sildim oldu’ kafasıyla formatlıyorlar toplumu. Sildim, oldu! Sildim, çok da güzel oldu.
Gayri resmi hükümet sözcülüğü rolünden başka bir ezberi olmayan ekran karakterlerinin dün gece televizyonlardan ömrüne dualar ettiği Sırrı Süreyya Önder ile bizim tanıdığımız Sırrı Abi aynı kişiler değil. Neden mi?
Meclis başkanlığı kürsüsündeki esprili konuşmalarından kesitler içeren videoları oynatıp üzerine kendisi için “Terörsüz Türkiye hedefinin bir numaralı neferi” benzeri cümleler kuranlar Gezi’deki direnişinden bahsetmeyi pek uygun görmüyorlar da ondan. Sırrı’nın kişisel tarihinden Gezi’yi silmeye çalışıyorlar…da olmuyor işte!
“Ben ağaçların da vekiliyim” diye iş makinalarının önüne durduğu o anlar kimsenin tarihten silemeyeceği kadar canlı, gerçek ve hesapsızdı.
O sıralarda ikimiz de Cihangir’de yaşıyorduk. Dolayısıyla bizim Gezi’ye gitmemize lüzum yoktu, Gezi aslında ayağımıza gelmişti. Parktaki ağaçların kesilmesine karşı direnişin nasıl başlayıp büyüdüğünü Hürriyet için yaptığım 10 Haziran 2013 tarihli © T24
