menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Özgür Aydın: Önemli olan yolda olup yolculuğun tadına ve farkına varmak, yolun sonunu hepimiz biliyoruz zaten

20 0
25.08.2024

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

25 Ağustos 2024

Blues-rock türünü sınırları bir kenara bırakıp evrensel düzeyde yorumladığı albümleriyle tanıdığımız Özgür Aydın, sekizinci albümü "Perfect Small Times"ı OnAir Music etiketiyle yayınladı. Her albümünü bir konsep üzerine kuran Aydın, bu kez modern çağın "çürüttüğü" insanın büyük beklentilerini gerçekleştirmek için debelendiği bir dönemde çıtayı biraz aşağı çekerek yaşamanın değerine vurgu yapıyor. Ayrıca albümdeki "Friendship" adlı şarkısıyla dünyanın dört bir tarafından yirmi binden fazla müzisyen ve bestecinin katıldığı "Global Music Awards USA" tarafından enstrümantal kategoride bronz madalya ile ödüllendirilen Özgür Aydın'la, "küçük tatlı anları" ve bunun müziğine yansımalarını konuştuk. "Makro boyutta beklentiler derken modern çağın 'başarı ve kariyer' kavramlarını eleştiriyorum aslında. Başarı ve kariyer çok sert kabuklu olan, kırılması zor ama kırılınca içi kof çıkan bir ceviz gibi. Sadece nicelik içeren ve nitelikten çok uzak bir kandırmaca," diyen Aydın, önemli olanın "yolda olup yolculuğuna varmak" olduğunu belirtiyor.

- Son albümünüz "Harvest"ın üzerinden henüz altı ay geçmişti ve siz "River of Time"'ı yayınlamıştınız. Şimdi de yeni albümünüz "Perfect Small Times" ile tekrar karşımızdasınız. Peş peşe gelen single'lara alışığız ama bu kadar kısa sürede art arda yeni albümlerle karşılaşınca şaşırıyoruz doğrusu. Neye bağlı sizdeki bu üretkenlik?

Bir şeyleri dert edinip hikâye oluşturmak ve bu hikâyeyi hep tartışmalı olmuş "estetik" kavramıyla birlikte bir şeylere dönüştürerek üretkenlik alanına girmiş oluyoruz. Bu alan veya mekâna olan tutkunuz ve bağlılığınız da bir süreklilik kazandırıyor üretkenliğe. Ve bu alana veya mekâna gündelik yaşamın tahakkümünden çıktığım zaman ulaşabiliyorum. "İlham" denilen mefhum da bu olsa gerek diye düşünüyorum.

Albümlerimi en başından beri belirli bir konsept ve bir araya toplanmış fikirlerle oluşturmaya çalışıyorum. Sonrası enstrümanlar, kompozisyon ve teknik detaylarla ilgili.

- Önceki albümünüz "Harvest"ı tabiat anaya ithaf etmiştiniz. "River of Time"da ise yaşamı bir bütün olarak zaman kavramı içine dahil edip, "akıp gitme" söz konusu olduğunda akla ilk gelen metafor olan "nehir"le özdeşleştiriyorsunuz. "Perfect Small Times" içinse, "Büyük anların peşinden koşmak zamanla küçük tatlı anları azaltır," diyorsunuz. Bütün bu ithafları toparlayınca sizin tam olarak yaşamın göbeğinden, onunla hemhal olmuş bir yerden sesinizi duyurduğunuzu düşünüyorum. Katılır mısınız bu görüşüme?

Evet katılırım ama ithaf yerine dikkat çekmek demek daha doğru olur. "Harvest" albümünde etik hasat kavramına dikkat çekmiştim. İnsanlığın ihtiyacından fazla olanı üretmesi ve tüketmesi üzerine bir fikirdi. "River of Time" albümünde herkesin görev ve sorumlulukları olduğunu, bu görevler farklılık gösterse de bir uyum içerisinde insanoğlunun evriminin geliştirilmesine ve iyileştirilmesine dikkat çekmiştim.

- Albümde, "Yaşamlarında makro boyutta beklentiler ve hüsranlar ikilemine sıkışmış modern toplum........

© T24


Get it on Google Play