Salon İKSV’nin yeni yöneticisi Rânâ Uludağ: İtici gücüm bu ülkenin gençleri için bir şeyler yapabilmek
Diğer
30 Ocak 2025
Rânâ Uludağ
16 Ocak akşamı 15. yaşını kutlayan Salon İKSV, aynı akşam yeni yöneticisini de açıkladı. Müzikseverlerin Palmiyeler’in davulcusu olarak tanıyıp sevdiği Rânâ Uludağ, bundan böyle Salon’un programından sorumlu olacak.
Salon, çoğu İstanbullu için kendini iyi ve rahat hissettiği bir güvenli alan, yeniye meraklı müzikseverler için bir keşif sahnesi ve on beş senelik tarihiyle bir hafıza mekânı. Böyle bir mekânı yönetmek büyük sorumluluk. Üstelik Uludağ, hem Palmiyeler ile müzik kariyerine, hem de bağımsız plak şirketi Omni Sound’da yöneticiliğe devam edecek.
Uludağ ile Salon’un yeni sezon programını, ağırlamak istediği hayal isimleri, kariyerinin köşe taşlarını ve anaokulunda başlayan davulculuk aşkını konuştuk.
- Rânâ tebrikler, Salon İKSV’nin yeni yöneticisi sensin. İşi aldığını öğrendiğinde ne hissettin, ne tepki verdin?
Çok teşekkürler Binnaz. Açıkçası bana verilen sorumlulukla ilgili olarak onur duydum. New York’tan geri dönmek ve Türkiye’de kariyerime devam etmek için diretmeye beni en çok iten bu ülkenin gençleri adına bir şeyler yapabilmek oldu hep. Böyle bir görevle bu konuda aktif çalışabilecek olmak beni çok heyecanlandırdı. Motivasyon kaynağı olarak benim için bu mesele içimde çok büyük bir alan kapladığı için bu heyecan ilk günden beri sürüyor, umarım bu görev boyunca da itici gücüm olacak.
- Müzikseverler seni daha çok Palmiyeler’in davulcusu olarak tanıyor. Yeni sezon açılış konuşmanda da “Bu sahnede ilk kez elimde bagetlerle değil mikrofonla duruyorum” dedin, çok tatlı bir andı. Aslında hem eğitimin hem kariyerin işin mutfağını ve “business” kısmını içeren duraklarla dolu. Bize biraz hayatının bu kısmında neler yaptın anlatır mısın?
Kariyerime üniversite yıllarımda Pozitif’te Ahmet Uluğ’un asistanı olarak başladım. Ardından New York Üniversitesi’nde Music Business master’ı yaptım. Hedefim okul okumak kadar dünyanın müzik başkentinde profesyonel deneyim kazanmaktı. Master’ımı yaparken Kuzey Amerika’ya erişimi güç olan müzisyenleri New York’un en gözde mekanlarında müzik profesyonellerine tanıtan GlobalFest’te fon geliştirme ve prodüksiyon alanlarında çalıştım. Ardından yeni müziğe odaklanan performans sahnesi National Sawdust’da programlama asistanı olarak görev aldım. Orada Sotheby’s de düzenlenen gala gecesi için David Byrne & Brooklyn Youth Chorus, Black Thought, Carrie Mae Weems gibi sanatçıları ağırladığımız, sezon içerisinde de Terry Riley, Yuka Honda, Sxip Shirley, John Zorn gibi efsane isimlere yer verdiğimiz bir sene geçirdim. Ardından Meta’da Müzik İşbirlikleri Yöneticisi olarak çalışmaya başladım. Burada pandemide artan, müzisyenlerin canlı yayın kullanımlarıyla ilgili projeler yürüttüm. Jon Batiste, Dalex, Boiler Room gibi öne çıkan sanatçı ve kuruluşlarla ve Recording Academy’nin pandemiden etkilenen müzik sektörü çalışanları için yarattığı MusiCares fonu için Facebook x MusiCares ortaklığı ile bir proje geliştirdim.
- Ve pandemide yurt dışında yaşayan bir çok insan gibi sen de İstanbul’a döndün.
Pandemiyle beraber İstanbul’a döndüm ve Ahmet Uluğ ile beraber Omni Sound isimli bağımsız plak şirketini kurduk. Üç sene boyunca hem kayıtlı müzik yapımcılığı hem de canlı projeler yarattık. Yapımcılığını üstlendiğimiz Sun Ra Arkestra – Living Sky albümü 2022’de The Guardian, The Wire, NYT gibi yayınların en iyi albümler listesine girdi.
- İKSV’nin işe alım politikaları hem merak ediliyor, hem de daha şeffaf olması yönünde bir talep var. Bize biraz göreve geliş sürecini anlatır mısın? Teklif mi aldın, yoksa bir seçme sürecine mi dahil oldun?
İKSV, Salon Yöneticisi pozisyonu için bir ilan açtı. Aslında bu pozisyonun bir süredir açık olduğundan benim de haberim vardı, ancak başvurmamıştım çünkü Omni Sound’u daha verimli bir şekilde geliştirebilmek adına İngiltere’ye taşınmayı düşündüğüm bir süreçteydim. Bir yandan da İstanbul’da Omni Sound için yeni albüm projemizin çalışmaları sürüyordu. Akbank Caz Festivali için müzisyen olarak dahil olduğum Tophane Noise Band ile özel bir proje geliştiriyordum, bir yandan da kısa bir punk belgeseli yapımcılığıyla meşguldüm. Bir gün sektörden bir tanıdığım ilanı yolladı ve beni bu pozisyon için önerdiğine dair bir mesaj yazdı. Süreç de böyle başladı. Bir süre sonra Görgün Taner aradı. 1-2 hafta arayla iki görüşme gerçekleştirdik. Sonrasında ise güzel haber geldi.
- Peki bu görevi........© T24
