menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Mabel Matiz: Müzik sektörü istismara çok açık, ben de uzun uzun sömürüldüm!

21 1
26.02.2025

Diğer

26 Şubat 2025

Mabel Matiz

Dünya müzik endüstrisi, sanatçı hakları ve sömürü düzeni üzerine konuşuyor nicedir. Özellikle yeni nesil sanatçılar tüm haklarını büyük şirketlere teslim ettikleri kelepçe sözleşmelere karşı ses çıkarıyor, haklarını arıyor. Chapelle Roan’ un Grammy konuşmasında plak şirketlerinin sanatçılara yaşanabilir bir maaş ve sağlık sigortası sağlamaları gerektiğini söylemesi… Sabrina Carpenter, Charli xcx, Noah Kahan gibi isimlerin bu çağrıya destek vermesi… Taylor Swift’in albüm haklarının o şirketten bu şirkete satılmasına isyan etmesi ve çözümü eski şarkılarını tekrar kaydetmekte bulması…

Türkiye’de bu tartışmalara öncülük edecek isim ise Mabel Matiz. Matiz, tıpkı Swift gibi eski albümlerinden derlediği şarkıları yeniden kaydettiği bir albüm hazırladı. Sebebi, yıllarca altında ezildiği ağır sözleşmeler ve kendi şarkılarının haklarına sahip olma isteği. Bu konuda devam eden bir dava süreci de var. “Bu albüm, bu süreçte yaşadıklarım ve uğradığım haksızlıkların bir sonucudur” diyor. “Belki Aklıselim albümü başka müzisyenlere de ilham olur ve sektörde ortak bir bilincin gelişmesine katkı sağlayacak bir emsal teşkil eder” diye ekliyor.

Matiz’in bu konuda ses çıkarması önemli. Çünkü o, hem son yılların en özgün sanatçılarından hem de en aranılan şarkı yazarlarından. Teşbihte hata olmaz, bana göre bu dönemin Onno Tunç’u olmaya aday. Antidepresan’ dan Lan’a; Diva Yorgun’ dan Sensin Bunlara Sebep’e favori işlerin sahibi. Şarkıları 2024’te ulusal radyolarda en çok çalınan isim. Albümlerini kendi plak şirketinden çıkartıyor, yapımını üstlendiği Bengü Berker albümü yolda. Global işbirliklerine, düetlere hazırlanıyor.

Lafın özü, elinde önemli bir güç var. Ama daha mühimi, bu gücü hem kendisi hem başkalarının hakkını korumaya kullanacak bir kalbe sahip olması. Kalp diyorum çünkü o imzalar, şirketler ve sözleşmeler dünyasından çok, his dünyasında var olan birisi: Röportajımız boyunca sık sık kullandığı “frekans, karma, enerji, tanrısal bağlantı” gibi sözler bu dünyanın parmak izlerini taşıyor.

Matiz ile Volkswagen Arena'da verdiği 360 derece sahneli, dev konserin ardından konuştuk. Konserin tekrarı 27 Şubat’ta olacak. Karşımda özgür era’sına giriş yapmış bir Mabel Matiz buldum. Bu özgürlüğün hakkı yenen tüm emek sahiplerine nasip olması dileğiyle, buyurun sohbetimize:

- İlk üç albümünden derlediğin şarkıları yeniden kaydettiğin bir albüm hazırladın. Neden tekrar söylemek istedin bu şarkıları?

Evet, ilk üç albümümden bilinen ya da kıyıda köşede kalmış bazı şarkılarımı yeniden kaydettim. Yeni kayıtlardan oluşan bir ‘remake’ albüm bu. Şarkılarımı şu anki güncel vokalim, yorumum, mix ve mastering anlayışım ile yeniden yaptım. Sürekli vokal çalıştığım için her albümde vokalim çok değişti. Bunun altını çizmek istiyorum. Hırs yaptığım bir konu oldu çünkü zaman içinde buradan da çok zorbalandım. Aradan geçen zamanda neredeyse iki yeni kuşak dinleyici yetişti. Bir diğer sebep de eski şarkıları bu genç dinleyiciyle buluşturmak. En temelde ise kendi kataloğum için yapıyorum albümü. Geleceğe kalacak bir iş. 6 yıldır bağımsız bir müzisyenim. Kendi üretimlerimin fonogram (master) haklarına sahip olmak iyi hissettiriyor.

- Albümün ismi neden Aklıselim?

Albümün ismini Aklıselim koydum çünkü hikayesiyle de, aklımı getirdiğim yerle de, dünyanın gidişatıyla da bir şekilde örtüştüğünü hissediyorum. Sağduyuya her zamankinden çok ihtiyacımız var malum. İlk iki tekli Kerem Gibi ve Zor Değil peş peşe yayınlandı. Şubat sonunda 3. tekli geliyor. Aklıselim’i ilkbahar aylarında çıkarıp yazın yeni şarkılarıma ve yeni albüm era’ma geçmeyi planlıyorum.

- Teklilere bir parantez açıp Mabel’s Version (Mabel’ in versiyonu) demişsin. Bu hemen akla Taylor Swift’in Taylor’s Version paranteziyle kaydettiği albümleri ve müzik endüstrisinde yaşadığı sömürüyü getiriyor. Sen de Taylor gibi şarkılarının master kayıtlarına sahip olmadığın ve senin üstünden haksız kazanç sağlandığını düşündüğün için mi remake yoluna başvurdun?

Evet bu remake’lerin müzisyen haklarıyla ve kendi kataloğumu oluşturmayı istememle doğrudan ilgisi var. Müzik tarihi kaset/cd gibi bir çağdan ve o çağın ilkel telif şartlarından dijital çağa geçerken maalesef müzisyen ve eser sahiplerinin hakları, özellikle de ülkemizde suistimale uğradı. Sistem değişti, müzik tamamen dijitale aktarıldı. Ancak eski çağın anlayışının ürünü olan kelepçe anlaşmalar revize edilmedi. Müzisyenleri sonsuza dek bağlayan ve üzerlerinden haksız kazanç sağlanan yapım sözleşmeleri iyileştirilip yeni dönemin şartlarına uyarlanmadı. Burada büyük bir haksızlık, müzisyenler açısından çok ciddi bir hak kaybının söz konusu olduğunu düşünüyorum. Halen de devam ediyor. Dijital platformlarda bilinen, sevilen ve çok dinlenen pek çok albümün gelirlerinden, yani o eski kayıtlardan pek çok müzisyen ve yorumcu neredeyse hiçbir şey kazanmıyor. Bunlar zamanla değişecektir ya da ben buna inanmak istiyorum. Bu tür remake projelerinin dünyada da az örneği var anladığım kadarıyla. En meşhuru Taylor Swift’inki. Plakçısıyla anlaşamadığı için tüm albümlerini baştan kaydetmişti. Müthiş bir şey bence. Ben de biraz oradan ilhamla hareket ettim zaten. Aslolan üretimdir. Piramidin tepesinde sanatçının üretimi ve şarkıları vardır. Geri kalan her şey ve herkes o üretimin etrafında şekillenir. Bu nedense atlanıyor. Belki Aklıselim başka müzisyenlere de ilham olur ve sektörde ortak bir bilincin gelişmesine katkı sağlayacak bir emsal teşkil eder.

- Bundan bir süre önce dört albümünün mali haklarını elinde tutan eski yapımcına bir dava açmış ve davayı "hayatımın en önemli hak mücadelesi" diye nitelendirmiştin. Seni hakların için mücadele etmeye iten süreci bizlere anlatır mısın? Bu albüm o sürecin bir sonucu mu?

Hukuki süreç devam ediyor. Maalesef gizlilik kararı sürdüğü için içeriğiyle ilgili pek detay veremiyorum. Her türlü hak çiğnemekte hiçbir beis görmüyorlar ancak konu bunun kamuoyuna duyulmasına geldiğinde önlem peşindeler. Üç sanatçısıyla da aynı konudan davalık olmuş biri. Benim saklayacak bir şeyim yok. Bu davanın peşinden gideceğim. Davanın çıkış noktası Maya albümü sürecinde tarafıma söz verilen ve zaten hakkaniyetsiz olan dinlenme gelirleri paylaşımının durdurulması ve buradan hareketle, bu dahil tüm albümlerimi ilgilendiren-bağlayan sözleşmenin ağırlığıdır. Bu remake albüm, bu süreçte yaşadıklarım ve uğradığım haksızlıkların da bir sonucudur diyebiliriz, evet.

- Kariyerine yeni başlayan sanatçılara kelepçe sözleşmeler dayatılıyor. Sektöre girmek için başka şansı olmayan isimler eserlerinin tüm haklarını plak........

© T24