menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Trump’ın turpu “hicret" mi olacak?

20 1
wednesday

Diğer

16 Nisan 2025

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump

İngilizce'de MAD kelimesi "deli" anlamına gelir. Soğuk Savaş döneminden uluslararası literatüre girmiş, Mutually Assured Destruction’ın da kısaltmasıdır. "Karşılıklı kesin yıkım" diye çevirebileceğiniz dehşet dengesine işaret eder.

İsrail’in elindeki nükleer silahlar bizde olmasa da bugün bana karşılıklı kesin imha ya da 'yıkım’ı tarif et deseler, bir Türk-İsrail savaşı derdim.

O nedenle, geçen aralık ayının son haftalarında AK Parti’nin Mardin’de düzenlediği olağan kongresinde bir grubun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hitaben coşkuyla "Reis bizi Kudüs'e götür" sloganı atmasını irkiltici bulmuştum. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, "Men Sabera Zafera (Sabreden zafere ulaşır)" demesi salonda coşkuyla karşılanmıştı.

Şu sıralar İsrail’le Gazze değil, Suriye nedeniyle karşı karşıya geliyoruz.

İsrail kör gözüm parmağına Türkiye’nin yerleşmeyi planladığı iddia edilen üslere dönük hava saldırısı yapmakla kalmadı, Türk kamuoyu da neyin ne olduğunu anlasın gibilerinden, bu saldırıların açıkça Türkiye’ye karşı olduğu mesajını da basın üzerinden alenen verdi.

Açıkçası Filistin meselesinde İsrail’le tüm köprüleri atan iktidar, Filistin meselesiyle kıyas kabul etmeyecek ölçüde Türkiye’nin hayatî çıkarlarını etkileyen Suriye konusunda İsrail’in bu hasmane tutumuna sert tepki gösterir diye düşünmüştüm. Hatta yabancı basında bile Türkiye ile İsrail sıcak savaşa doğru mu gidiyor, türünden haberler yer almaya başlamıştı. Suriye ile 911 km’lik sınır paylaşıyoruz. Kürt sorunundan, göçmen sorununa kadar Suriye’nin geleceği bire bir Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor.

Dışişleri Bakanı bir hafta içinde iki kez biri yabancı diğeri ulusal basın olmak üzere, gayet de isabetli bir tavırla, Türkiye’nin İsrail’le çatışma arayışında olmadığını söyledi.

Bir yanda ver coşkuyu, millet Filistinlileri kurtarmak için Kudüs’e yürümeyi hayal etsin; öte yanda komşumuz Suriye’nin ayağa kalkmaması için elinden geleni ardına koymayan İsrail’in bu tutumu karşısında alttan alan ya da soğukkanlı diyebileceğimiz bir tutum.

Amacım bu soğukkanlı tavrı eleştirmek değil ama çelişkilere dikkat çekmek.

Bu da beni millî mesele nedir, millî çıkar nedir, millî çıkarlarda öncelik sıralaması nedir sorusuna getiriyor. Zira muhalefet lideri Özgür Özel de Samsun’da yaptığı konuşmada Filistin’den millî mesele olarak bahsetti.

Ancak AK Parti........

© T24