menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Fidan ve Kılıç Washington yolunda: Zamanlama tesadüf mü?

29 10
25.03.2025

Diğer

25 Mart 2025

27 Şubat’ta Trump-Zelenski görüşmesi oldu. ABD’nin müttefiklerini bir kalemde silip atabileceğini anlayan Avrupa, kendi arasında cepheyi sağlamlaştırma faaliyetini hızlandırırken radarına Türkiye’yi de aldı.

Türkiye Londra’da yapılan Rusya karşıtı toplantıya davet edildi, toplantıya Dışişleri Bakanı Hakan Fidan katıldı.

Ardından ilk kez bir AB zirvesi sonrası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da üye olmayan ülkelere verilen çevrimiçi brifing toplantısına davet aldı.

“Tamam” dedi Ankara, Avrupa cepte.

Ardından ABD cephesinde gelişmeler başladı.

16 Mart’ta ABD başkanı Trump / Erdoğan telefon görüşmesi gerçekleşti.

Görüşme sonrası Türkiye tarafından uzun sayılabilecek bir açıklama gelirken, ABD herhangi bir açıklama yapmadı.

Ve…

19 Mart’ta İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu gözaltına alındı.

20 Mart’ta TGRT yayınında Ankara Temsilcisi Fatih Atik, Trump’la görüşmeye dair bir yayın yaptı.

Atik’e göre Trump, “bölgede Türkiye’ye güveniyoruz, Suriye size emanet” demişti. Ayrıca “Yeni atadığımız büyükelçi emrinizde, doğrudan onunla temasa geçebilirsiniz başka aracıya gerek yok” diye eklemişti.

Dikkat ederseniz, Suriye meselesine özel atıf var.

Bu durumda yayından 10 gün öncesine gitmekte yarar var.

10 Mart’ta Suriye lideri ile Ahmet El Şara ile YPG’nin askerî lideri Mazlum Abdi el sıkıştı. Sonradan gelen açıklamalardan ABD’nin iki taraf arasında anlaşma sağlanması için arabuluculuk yaptığını anlıyoruz.

Hatta bu anlaşma üzerine Dışişleri Bakanı Fidan, İstihbarat Başkanı İbrahim Kalın’la birlikte büyük bir heyet eşliğinde 13 Mart’ta apar topar Şam’a gitti.

Fidan, 19 Mart’ta basınla iftar yemeğinde de açık açık, sürece dair endişeleri Şam’da dile getirdiğini söyledi.

Yani ortada öyle Ankara’nın gönlünü ferah tuttuğu bir süreç yok.

Ankara’dan gelen “anlaşma fena değil, temkinliyiz” türü mesajları “sıkıntılıyız da fazla renk vermemeye çalışıyoruz” diye okumak lazım.

19 Mart’la birlikte ortalık toz dumana boğulmuşken, 22 Mart’ta ABD’nin Ortadoğu temsilcisi Witkoff’tan normal şartlarda saatlerce konuşulacak bir açıklama geldi.

Witkoff, Trump-Erdoğan görüşmesinin basında yeterli ilgiyi görmediğini vurgulayıp, görüşmeyi “transformational” olarak nitelendirdi.

“Yani sonuçları itibarıyla çok etkili, neredeyse oyun değiştirici nitelikli bir görüşme oldu” demeye getirdi.

Ankara gazetecilerinin internet hesaplarında yer alan bu bilgiyi, T24 dış haberler editörü Buse Söğütlü orijinalinden bularak aynı gün yayına verse de elbette içerde yaşananlar nedeniyle kamuoyunun yeterince dikkatine gelmedi.

Ama........

© T24