menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

ABD’nin Ankara büyükelçisinin takma adı: Tom “Phantom” Barrack

41 1
09.07.2025

Diğer

09 Temmuz 2025

ABD'nin Türkiye Büyükelçisi Tom Barrack

ABD Başkanı Donald Trump’ın müttefiklerini küçüksemek, hasımlarına ise saygı duymak gibi bir tavrı var. İlk döneminde anlı şanlı Almanya Başbakanı Angela Merkel’i Oval Ofis’te ağırlarken elini sıkmamışlığı, ikinci döneminde ise Amerika’nın kadim dostu Kanada liderine vali muamelesi çektiği herkesin malumu. Rusya’nın acımasız liderinden Kuzey Kore’nin egzantrik liderine, en hasından diktatör ve otokratlara özel bir saygı duyuyor.

Böyle bir liderin atadığı büyükelçilerin de elbet hafif tertip kendisi gibi olmasına şaşırmamak gerek.

Ankara’ya gönderdiği büyükelçisi de alışageldiğimiz kariyer diplomat elçilere benzemiyor. Öte yandan yeni elçinin geçmişteki siyasi atama profilleriyle de pek alakası yok.

Genelde siyasi atamalar, seçim kampanyasına yüklü bağış yapmış, yükünü tutmuş, büyükelçiliğin sefasını sürüp, asıl işleri iki numaraya, yani elçi müsteşara bırakan milyarder iş insanlarından seçilir.

Mayıs ortasında Ankara’da görevine başlayan Tom Barrack ise milyarder bir iş insanı olsa da farklı bir profil sergiliyor. Aslında Ankara büyükelçiliği, ikinci tercihi. İlk tercihinin Ortadoğu özel temsilcisi olarak atanmak olduğu söyleniyor. Görevine resmen başlamasından bu yana geçen bir buçuk aylık performansına baktığınızda, odağında sadece Ortadoğu oluğunu görmek zor değil. Açıklamalarında da Ortadoğu’ya dair özel bir vizyona sahip olduğunun ipuçlarını veriyor.

Zaten Ankara’da ara ki bulasın. Avrupa Birliği büyükelçilerinin kendisine yaptığı birden fazla yemek davetine icabet etmeyen Barrack’ın tavrı Trump’ın Avrupalılara bakışını andırıyor. Ve Trump gibi iş bitirici olma hevesinde.

“Ankara’nın diplomatik resepsiyonlarında Avrupalı diplomat çetesiyle bol laf üretip diplomatçılık oynayana kadar arada iki iş bitiririm” diyor sanki.

ABD’nin ulusal gün resepsiyonu İran-İsrail savaşına denk gelince, olası protestolardan çekinerek, büyükelçinin bir nevi Ankara camiasıyla topluca tanışması anlamına gelecek davet ertelendi. Davet 17 Haziran’da idi. Barrack’ın çok üzüldüğünü, “iptal mi etsek” dendiğinde düşünmeden onay verdiğine eminim. Zira soluğu ertesi gün Suriye’de aldı. 18 Haziran’da Şam’dan şöyle bir paylaşım yaptı:

“TecoreNetworks ekibiyle dün (yani 17 Haziran’da) tanışmak harika oldu. ABD Başkanı’nın yaptırımların kaldırılması emrini vermesi üzerine Suriye-Amerikan iş dünyası ülkeye geri akıyor. Suriye’nin telekomünikasyon altyapısını tekrar kurmak tüm Suriyelilerin tarihi kültürlerinin yenilenmesi ve canlanması için hayati. Kaos yerine ticaret!”

Bir Amerikalı tanıdığım “cep telefonu satmakla meşgul,” derken, başkaları bu durumu “Suriye’nin ayağa kalkması için çalışıyor,” diye yorumlayabilir.

Rivayet o ki; Ankara’ya gelince büyükelçiliğin uçağı nerede diye sormuş. Açıkçası bunun abartılı olduğunu düşünüyorum. Ama Ankara’daki diplomasi/dedikodu kulvarlarında........

© T24