Ahmet Büke: Her hücrem buraya ait, buranın hikâyelerini yazmak nefes almak gibi benim için
Diğer
11 Mayıs 2025
Ahmet Büke
Ahmet Büke’nin destansı eseri “Kırmızı Buğday” okurla buluştu. Büke, yıllara yayılan kitapları boyunca kopamadığı Ege’nin kendisine has yanlarını her kitabında dile getiren az sayıda destancı yazardan biri olarak “Her hücrem buraya ait” dediği Eğe’nin bağrımda kaynamış yeni romanını anlattı:
- Günümüz edebiyatı hıza mağlup olurken, yazarlarımız elle tutulamadığından gündemin hızına da mağlup ve akıllarda kalmayacak konuları işliyor. Tarihin yazan birini önüne katışına kendi elleriyle böylece muazzam bir katkıda bulunuyorlar. Bir bakıma edebiyatımızın en unutulmaz şiirleri, romanları, hikâyeleri kuşkusuz destansı olanlar. Destansı metinlerin içinde taşıdığı bir ruh gibi o ruhun da ezgilere dönen bir sesi var. “Kırmızı Buğday” da bu ezgilerle dolu… Destansı dilinizi bu ezgilerle mayaladığınızı düşünebilir miyiz? Ezgisiz destan olur mu?
Kırmızı Buğday bir Ege türküsü. Millî Mücadele döneminde yakılmış. Ama bugün dinlediğimiz sözler (ilk dize hariç) aslında yok. Romanda gerçek sözleriyle bir yerde geçiyor. Yaralı efeyi kaçırırlarken buğday çuvallarının arasında bir kağnıda saklıyorlar. Efenin kanı buğdaylara geçiyor. Sonra bir kadın o buğdayları derede yıkıyor ama kandan arındıramıyor. “Kırmızı buğday ayrılmıyor sezinden” diye türküyü yakmaya başlıyor kadın. Sezin, öz demek. Biraz da bizim tarihimiz böyle. Reayanın, rençberin, gündelikçinin kendi kollarıyla yetiştirdiği buğdayın özünde onun şu ya da bu sebepten kanı var hep. Bir dize bütün romanı anlatıyor aslında. Türküler böyle türkü oluyor işte.
- Bu kitabınızda da diğer kitaplarınız gibi Ege coğrafyası yalnızca bir mekân değil, adeta insanın kaderine yön veren bir karakter gibi işliyor. Bu coğrafyanın tarihsel ve sosyolojik katmanlarını (mübadele, toprak reformları) hikâyenize nasıl dokudunuz ve bu unsurların coğrafyanın karakterini insanda görünür kılan aslında ne idi?
Bu biraz içten gelen bir durum. Doğduğum, büyüdüğüm, yaşadığım topraklarla ilişkim bir kayanın çatlaya çatlaya olduğu yerde yaşaması ya da ağacın doğumdan ölüme aynı manzarasına bakması gibi. Her hücrem buraya ait. Buranın hikayelerini yazmak........
© T24
