menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ercan Kesal: Abi söyleşiye gel, abi imzaya gel falan; oğlum bırakın da biraz okuyayım, biraz film yapayım, oyunculuk yapayım

24 1
25.05.2025

Diğer

25 Mayıs 2025

Ercan Kesal

Yönetmen, hekim, yazar, oyuncu… Ama bence Ercan Kesal bunların hiçbirine tam olarak sığmaz. O, içimizdeki taşralıya seslenen bir filozof. Urla’da kurduğu Urladam şu sıralar Uluslararası Gastronomi Film Festivali’ne ev sahipliği yapıyor. Onu yakalamışken soru soru sormamak olmazdı.

Onu dinlemek, bir romanın başına oturmak gibi. Cümleleri ezber değil, yaşanmışlık. Her sözü bir kırılganlık taşıyor içinde ama aynı zamanda dirençli. Bu yüzden ben onu yalnızca bir yönetmen, yazar ya da hekim olarak görmüyorum. Ercan Kesal, taşranın içimize sinmiş haline dokunan filozofu.
Urla’da eşi Nazan Kesal ile kurduğu Urladam, İzmir’e hayat veren etkinliklere imza atıyor. Sorularımı seçilmiş sözcükler yerine içtenlikle yanıtladı. “Susmak manipüle edilemez” diyen Kesal ile o suskunluğun çevresinde döndük, aşkı, pişmanlığı, vicdanı ve hayatı konuştuk.

- Sizi dinlemek bir romanın başına oturmak gibi aslında en azından benim için. Her kelimeniz bir anın içinden geliyor ve hakikate dokunuyor söylediğiniz cümleler. Bu yüzden ben sizi yalnızca bir yönetmen, yazar, bir hekim ya da bir oyuncu olarak görmüyorum içimizdeki bu taşralıya dokunan bir filozof gibi görüyorum. Sizce insan en çok neyi yanlış anladığı için insan olur?

Sevdiğimiz şeyi ararız içinde olmak istediğimiz dünyayı özleriz. Olmasını istediğimiz yalana inanırız. Gerçek olmasını arzuladığımız bir şeyi bekleriz, ne olursa olsun. Çünkü onunla onarılırız ve onunla kendimizi sağaltırız. Onunla tahammül ederiz dünyaya. Bu çok bence anlaşılır bir şey yani. Bunda bir beis yok bence ama galiba sorun şu. Buna çok fazla yatırım yaptığımız için olmadığı zaman travması, yıkımı çok şiddetli oluyor. Onunla baş edemiyoruz bence mesele bu. İnsan yenilgileriyle, hayal kırıklıklarıyla bu kadar ağır bir yıkım yaşamamalı. Bu bir hayal kırıklığı ise olduğu zaman, gerçekleştiği zaman ortaya çıkan sevinç kadar olmalı en fazla. Böyle bir şeyi insan yaşlandıkça daha çok tabi. Ben hep böyleydim falan gibi böyle kendi kendime akıldanelik, tuhaf bir kibir falan yapmak istemem çok ayıp bir şey. Evet bütün bunlar başınızdan geçiyor ve ondan sonra kabulleniyorsunuz ki iyisiyle........

© T24