menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Merkeziyetçilik mi, yerelleşme mi daha iyi?

21 18
11.06.2025

Diğer

11 Haziran 2025

Ülkemizin halen yaşayan en önemli siyaset bilimcileri arasında gördüğüm ve bazı görüşlerine katılmasam da bilim insanı kalitesine güvendiğim Baskın Oran Hoca geçenlerde yazdığı önemli bir yazıda Türkiye’nin en büyük sorunu olarak merkeziyetçiliği gösteriyor.

Gerek demokrasinin bir arpa boyu yol alamamasının hatta gerilemesinin gerekse Kürt sorunun çözülememesinin en baş sorumlusunun aşırı merkezileşme ve yerel seçilmişlere verilen yetkilerin azlığı olduğunu ileri sürüyor.

Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son açıklamasında, merkezin yetkilerini daha da artıran ve yerelin (belediyelerin) yetkilerini daha da azaltan ve belediyelerin mevcut yetkilerinin birçoğunu merkezin temsilcisi vali ve kaymakamlara aktaracak yeni bir kanun hazırlığından bahsediyor ve bu konuda gazeteci Nuray Babacan’ın yazısını referans gösteriyor.

Baskın Hoca’nın günümüz Türkiye’si için merkeziyetçiliğin olumsuz etkileri hakkındaki görüşlerine katılıyorum.

Gerçekten de ülkemizde halen siyasi ve idari yönden hemen tüm önemli konularda karar alma ve inisiyatif kullanma yetkilerinin merkezi hükümette olması ve yerel seçilmişlere (belediyelere) genelde çok az yetki tanınmış olması demokrasinin yerleşmesi için en önemli sorunların başında geliyor.

Kanunlarda yerel seçilmişlere (özellikle belediyelere) tanınan yetkilerin büyük kısmı için ise ya doğrudan ilgili merkezi idarenin (bakanlığın) bu yetkileri bertaraf ya da bypass eden paralel ve alternatif yetkileri var.

Ya da merkezin bu konulardaki denetim yetkileri (mali denetim dahil) o kadar sıkı ve sınırsız ki asıl yetkiyi anlamsız kılabiliyor.

Örneğin imar yetkileri.

Aslında kanun imarda asıl yetkiyi belediyelere vermiş.

Ne var ki Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (1 nolu CBK) ile ilgili bakanlıklara (Çevre ve Şehircilik veya Turizm) öyle geniş imar yetkileri tanımış ki belediyelerin yetkilerini uygulamada kolayca etkisiz kılabiliyorlar.

Örneğin Bakanlık belediye sınırları içindeki istediği bir parseli veya alanı belediye yetkisinden koparıp doğrudan kendi uhdesine alıp, burasının tüm imar yetkilerini........

© T24