menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Memnunluk kriterleri mi değişti?

11 1
07.03.2025

Diğer

07 Mart 2025

Teknoloji liderleri yeteri kadar özgürlük olmadığını seslenmekteler. Daha çok ve sınırsız özgürlük istemekteler. Halkın büyük bir çoğunluğu da aynı taleplerde bulunmakta. Refah devletinden çıkarak liberal ve daha da ilerleyerek neo-liberal politik ekonominin istismar edilmesinden çekiniyorlar ve il-liberal bir rejimin bugüne daha uygun olduğunu savunuyorlar.

Toplumlar “il-liberal” olmak istemekte (Kant, Fakülteler Çatışması adlı kitabının ikinci kısmında, insanlığın ilerlemek yerine, “en kötüye” doğru yol aldığı döneme “ahlaki terörizm” adını vermişti.) Macaristan’dan Orban’dan ortaya çıkan bu kavram dünyayı sarıp sarmalıyor. Daha çok özgürlük için daha il-liberal rejimlerin var olması gerektiği söyleniyor. Arjantin’de elinde testere olan bir lider seçimleri kazandığı gibi teknoloji kralları da ellerine benzer testereler alarak bu lideri kutluyorlar. Sınırlar kapanıyor ve duvarlar örülüyor. Kapanma içeriye dönük bir şekilde işliyor ve iktidarlar dışarıdan gelecek olan “göçmenlerin tehlikelerine” ve “kültür şoklarına” karşı kendi insanlarını koruma altına almakta olduklarını ileri sürüyor.

Gümrük vergileri arttırılıyor. Duvarlar sadece insanlara değil, aynı zamanda mallara da set çekmeyi uygun görüyor. Ve ülkeler bu kapanma siyasetini uygulamaya başlıyor. Özgürlükler ile demokrasi yan yana giden iki kavram olarak “Amerikan yaşam biçimini” tanımladığına göre, bu ikisinin artık tersine bir şekilde ayrıma gittiği ileri sürülüyor.

Geçtiğimiz otuz-kırk yıl boyunca sınırların açılmasından, özgürlüklerin sınır tanımayan bir şekilde savunulmasından söz etmekteydik. Ülkeler sınır tanımayan sivil toplum örgütlerini, doktorları, gazetecileri, akademisyenleri, öğrencileri, araştırmacıları yan yana uluslararası bir ortamda birleştirmeye çalışmak yerine, bunları birbirlerinden ayırmaya başlamakta. Başka ülkelere giden gazeteciler, foto muhabirleri, entelektüeller ve yazarlar artık vatana hitap edemeyen paryalar veya ajanlar olarak görmeye başlanıyor. Savaş veya iç savaş olan ülkelerde onlara eskiden olduğu gibi yaşam ayrıcalığı vermekten vazgeçilerek,........

© T24