menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Epikuros: Yeniden

19 0
29.01.2025

Diğer

29 Ocak 2025

Bundan on ay kadar önce Epikuros’un (M.Ö. 341-270) bugünü üzerine bir yazı yazmıştım, şöyle:

O halde, Epikuros bize bugün neden yakın gelmektedir? Neden onun düşüncesinin içinden geçmek bugüne anlam vermektedir? Bu sorular başkalarıyla da çoğalabilir tabii. Ama öncelikle Menese'ye Mektupları'nın hemen başında söylemiş olduğu gibi (yazılarının çoğu kaybolduğundan daha sonra eserlerinin üzerine olan yazılardan öğrenmiş olduğumuz kadar) felsefe ile uğraşmak ruha ve bedene iyi gelen bir alıştırmadır. Yaşı yoktur. Çok genç yaşlarda da yaşlanıldığında da okumak ve düşünmek ya yetişkinleştirmekte ya da gençleştirmektedir gençleri ve yaşlıları. Hayat kısa veya uzun olsun felsefe ruha ve bedene etki yaparak zevk ve acı arasındaki dengeyi sürdürmeyi sağlamaktadır. Hayat her zaman mutluluk vermeyecektir ve her zaman zevk alarak da yaşanmaz. Zevk, acının ortadan kalktığında insanı rahatlatmaktadır.”

Dönem olayların kaotik olduğu bir dönemdir. O dönem ile içinde yaşamakta olduğumuz dönemi kıyaslamaya kalkarsak bu da bir geçiş dönemidir. Kriz içindeki bir yerde felsefe yapılmaktadır. Büyük İskender’in İmparatorluğunun “küreselleşen” yapısı bozulmaya başlamıştır. Doğu ve Batı arasında kurmuş olduğu denge ve ilişkilerde çatlamalar mevcut olmaya yüz tutmuştur.

Lucretius (M.Ö. I. Asır) da benzer bir şekilde Epikuros’tan etkilenmiş ve fizik düşüncesi üzerinden doğayı ele almıştır. Ruhun doğadaki maddeliğini öne sürmüştür. Onun dönemi de kargaşalar dönemidir. Roma’da Cumhuriyet krizi yaşanmaktadır; iç savaşlar baş göstermektedir. Roma İmparatorluğu çöküş dönemindedir. Sıkıntılı ve kaygılı zamanlarda bu iki filozof doğa ve dostluk üzerine........

© T24