menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dengesizlik

17 0
13.05.2025

Diğer

13 Mayıs 2025

Anaksimandros heykeli

Bugüne bakarken ve dengesini kaybetmiş bir dünyayı izlerken, rüyalarda olduğu gibi, insanın aklı geriye doğru dönmekte, belki de. Rüyalar gerçek midir? Geçmiş anların anımsanması mıdır? Onlar üzerinden bilinçdışının arzularının suya aksi midir? Nasıl olursa olsun geriye doğru dönüldüğünde, bilimsel olan yöntem içinde rüyalardan arşivlere, eski tarih kitaplarına bakılmakta.

Bu anlamda tarihi anımsamak için geçmiş değerlere bakmak insani bir yöntem. Nasıl ki Anaksimandros’tan beri Aristoteles’e ve oradan Arap ilahiyatçı filozoflarına, tıp uzmanlarına, kadılarına bakıp, İbn Rüşd’e geliyorsak ve onun Gazali ile polemiğine baktığımızda hala Aristoteles’ten daha önce Anaksimandros’ın teoremini görmeye devam etmekteysek ve aynı şekilde geriye doğru baktığımızda, Sokrates-öncesi filozofların İyonya’dan (İzmir ve Aydın civarı) Batı’ya doğru giderek, Atina’ya geldikten sonra felsefe yapmaya başladıklarını biliyorsak, o halde hatırlamamız gereken diğer şey ise elementlerin birbirleriyle zıtlıklarından çıkarak uyumlarını ortaya koyan bir kavrama da yaslanmak durumundayızdır: Apeiron.

Apeiron kavramı birbiriyle çelişkili olarak düşünülen elementler arası çatışma üzerine kurulu diyalektik bir bakışın dışında, elementler arası, zaman ve mekânda var olan uyumu ve dengeyi ortaya koyan bir kavramı oluşturmaktadır. Thales’in takipçisi olan Miletli Anaksimandros elementlerden önce var olan bir ilkeye dayanmaktaydı. Arkhe. Su veya ateş değildi ilk element, ama göklerden ortaya çıkan doğal ve sonsuz ve sınırı olmayan bir arkhe her şeyin başlangıcını bir denge........

© T24