Türkiye’nin muhalefetle olan imtihanı
Diğer
18 Ocak 2025
Gündemin hızına yetişilemeyen bir ülkede yaşamaktan daha zor olan şey, yaşananlar karşısında seyretmenin ötesine geçemeyen bir muhalefete sahip olmaktır. Giderek ağırlaşan geçim sıkıntısı ve ona eşlik eden diğer bütün alanlardaki sorunların katmerlenmesinde hiç şüphesiz iktidar kadar hatta ondan çok daha fazla, içinde bulunduğu konfor alanından çıkamayan muhalefetin büyük katkısı bulunmaktadır. Yerel seçimler sonrasında geride bıraktığımız zaman dilimi içerisinde ülkeyi yönetmeye talip olmaya dair en ufak bir hazırlığı olmayan bir muhalefet partisi gerçeği ile karşı karşıya kaldık. İşin ilginç yanı yerel seçimlerde büyük bir güven kaybı yaşayan iktidar bile acaba kuşkusu yaşarken, zafer sarhoşluğunun ardından karşılarındaki partinin aslında muhalefette kalma konusunda son derece kararlı olduğunu çabuk fark etmiş olmalarıdır. Ardından yaşanan gelişmeleri şöyle bir gözünüzün önünden geçirin ve iktidarın adım adım yeniden nasıl oyun kurduğunu bunun karşısında ise bütün bu gelişmeleri en ufak bir biçimde okuyamayan bir muhalefet partisinin olduğunu bir kez daha görün.
Örnekleri arka arkaya sıralamaya gerek yok! Ancak dünyada ve ülkede yaşanan değişim süreciyle birlikte hızla gerçekleşmekte olan dönüşümden en ufak bir biçimde haberi olmayan ve bilindik klişeler üzerinden ahkam kesmeye devam eden bir muhalefet partisi ile karşı karşıyayız. Kazanmış oldukları yerel yönetimlerde kendilerine verilen emanet oyların bile gerçekte neye dayandığını hesap edemeyen bir anlayışın, ülkeyi yönetebilmesinin mümkün olmadığını bir türlü anlamak istemiyorlar! Bütün ekonomik zorluklara ve olumsuz uygulamalara karşın son noktada vatandaş eldeki kuş ile daldaki kuş arasında tercih yapmak zorunda kaldığında hayallerin peşinden gitmeye yanaşmıyor, yanaşmayacak! Öte yandan yerel yönetimler üzerinden iktidara yürüme deneyimini daha önce Adalet ve Kalkınma Partisi’nin gerçekleştirmiş olduğu gibi gerçekleştirebileceğini zannedenlerin, sadece seçilmenin yetmediğini aynı zamanda seçildikten sonra insanlara temas edebilmeniz gerektiği gerçeğini de fark etmeleri gerekiyor.
İktidara kırmızı kart gösterilmesi ile başlayan ve küfeyi benim sırtıma verin diye devam eden popülist uygulamalarla sonuç elde edilebileceğini zanneden muhalefet liderinin, attığı her adım ve söylediği her söz ile biraz daha umutsuzluk ve güvensizlik aşılamakta olduğunu CHP’ye körü körüne bağlı olanlar dışında herkes görmekte. Bu gidişle yakın bir zaman dilimi içerisinde bitmeyen kurultaylar partisinden yeni bir kurultay haberini duyarsak şaşırmayalım. Eski genel başkan ile yenisi arasındaki ayrışma kadar sıranın kendisine gelmesini bekleyen büyükşehir belediye başkan adayları arasındaki çekişme giderek daha da artmakta. Genel başkanın konuştukları ve yaptıkları ile partiyi iktidara taşıyamayacağını düşünenlerin sayısı giderek çoğalıyor. Bunun karşısında net bir strateji içerisinde yeni oyunlar kurmayı sürdüren iktidar kanadında ise yüzler giderek daha fazla gülmekte. Çünkü karşılarında kısa bir süre önce büyük bir tehdit olarak görülen partinin aslında hiç de bir tehdit unsuru olmadığı hatta bu kadar büyütmeye bile gerek olmadığı anlaşılmış oldu. Geçmişte mizahi boyutlarda muhalefet görevini yerine getirmekte olduklarını düşünürdüm şimdi artık o bile söz konusu değil! Dünyada yaşanan otoriterleşmenin ve tek adamlık sürecinin farkında olmayan bunun yanı sıra ülkenin sosyolojik anlamda yaşadığı değişimden de habersiz olan bir........
© T24
