Standartlar evrenseldir
Diğer
21 Mayıs 2025
Verilen kararların aradan geçen zamana ve koşullara göre her daim tuhaflıklar içermeyi başardığı ülke olmak hiç ama hiç kolay değildir. Ne yazık ki Türkiye bu konuda da pek çok konuda olduğu gibi üstünlüğü hiç kimseye bırakmıyor! Sevgili ağabeyim Cem Can’ın Fan-Etik yazılarını ‘Fair Play Yemin İstemez ve İlkelerimizi Kim Yazacak’ şeklinde iki cilt halinde 2012 yılında yayına hazırlamıştım. 2008 yılında kaleme alınan ve Fair Play Yemin İstemez* isimli çalışmada yer alan yazıdan bir alıntı ne demek istediğimi daha iyi anlatacak ibareleri bundan tam on yedi yıl önce ortaya koymuş. Aradan geçen yıllar içerisinde ne yazık ki ülke futbolunu yönettiklerini düşünenler bir arpa boyu yol gidemedikleri için dönüp dolaşıp yine aynı yere gelmişiz. Önce alıntıyı yapalım ardından Türkiye Futbol Federasyonunun önümüzdeki yıl üçüncü liglerle ilgili olarak almış olduğu kararı bu yazılanlar üzerinden yeniden gözden geçirelim.
“…Futbol Federasyonu bu hafta acayip bir karar verdi: Buna göre 3. Ligde bu sezondan itibaren 30 yaş ve üzerindeki oyuncularla sözleşme imzalanmamasına, 2009-2010 sezonundan itibaren 24 yaş ve altı oyuncularla sözleşme yapılabilmesine ve ayrıca, 25-30 yaşları arasında en fazla 6 futbolcuyla sözleşme imzalanabileceğine karar verdi…Türkiye’de bu karar üzerine yaprak bile kıpırdamaması, futbolumuzun öncelikle sosyo-kültürel bakımdan ne kadar önemli bir değişime ve en çok da korunmaya ihtiyacı olduğunu çok kesin bir şekilde gösterdi…Her bakımdan açıkça ayrımcılık simgesi böyle bir kararı futbolun içinden hiçbir gerekçe ile açıklamak mümkün olamaz…Gerekçe oyuna ilişkin ise, bilinmedik bir yerde 30 yaşın üzerinde futbol oynamanın kanıtlarını gösteren bir çalışma yapılmış ise bu kararın bütün ligleri içermesi gerekmez miydi? Spor bilimlerinin en büyük gurur kaynağı, sporcuların aktif spor sürelerinin uzatılması iken 30 yaşından sonra 3. ligde de olsa “oynayabilen” profesyonellerin geçim haklarının ellerinden alınması inanılmaz bir müdahaledir ve federasyonun başını çok ağrıtacaktır, ağrıtmalıdır. Çünkü yalnızca kendi kararlarında liberal olan ancak başkalarının rekabet hakkını yok etmeyi düşünebilen bir anlayış, başka kararlarında da dikkatsiz ve özensiz olabilecektir…Bazı kararlar, yöneticilerin görüşleri doğrultusunda sübjektif ölçüler taşıyabilir, hatalı stratejiler oluşturulabilir. Ancak hiçbir karar ve strateji evrensel haklar, değerler ve hukuki sınırlara aykırı olamaz! Oysaki Federasyonun bu kararı birçok yasaya ve en önemlisi ahlaka aykırı boyutlar içeriyor: Daha en başta İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 23 maddesinin ilk fıkrası “Herkesin çalışma, işini serbestçe seçme, adaletli ve elverişli koşullarda çalışma ve işsizliğe karşı korunma hakkı vardır” diyor…
Devlet yönetiminde nasıl ki zengin ile fakir eşit haklara sahip olmalı ise, federasyon yönetiminde de kulüplerin ve futbolcuların hangi ligde olurlarsa olsunlar eşit muamele görmeleri şarttır: Yani liglerin arasında seviye ve güç farkı vardır ama değer farkı yoktur, asıl bu konudaki çarpık düşünceler ve önyargılar yok edilmelidir. Futbolcuların oynadıkları takımlar arasında kalite farkı varsa da futbolculara verilen lisanslar bütün........© T24
