menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sonucun belirsizliği ortadan kalktı

18 3
18.06.2025

Diğer

18 Haziran 2025

FİFA kulüpler dünya kupası ile futbolun bu kez başka türlü bir biçimde tartışılması gerektiği günlerin içerisine girmiş bulunuyoruz. Bu noktada futbol maçlarının sayılarının giderek artmasının yanı sıra futbolcuların adeta birer makine gibi konumlandırılmış olması meselesi de tartışılmaya açık bir hususa dönüşmüş durumda. Ancak asıl üzerinde durmamız gereken noktanın çok daha farklı bir pencerenin açılarak gerçekleştirilebileceği kanaatindeyim. Ki bu noktada olay sadece futbol olmaktan çıkıp yıllar içerisinde eşitsizliğin normalleştirilmesiyle birlikte kulüplerin pozisyonlarında meydana gelen dönüşümle doğrudan alakalı. İşte tam bu noktada önce şampiyonlar ligi ile başlayan ve ardından UEFA uluslar ligi ile devam eden eşitsizlik olgusu takımlar arasındaki güç dengesinin geçmişte olmadığı kadar açılması ile sonuçlandı. Bir başka ifadeyle daha iyi anlamamız açısından ülkemiz takımlarından örnek vermenin belki de tam sırasıdır. Galatasaray’ın 2000 yılında önce UEFA şampiyonu ardından da Süper Kupa şampiyonu olmasının üzerinden tam çeyrek asır geçti ve aradan geçen yıllar içerisinde takımlarımızın şampiyonlar liginde çeyrek finali görme olanakları bile ortadan kalkmış durumda. UEFA kupasını kazanma ihtimali bile yirmi beş yıl önceye göre çok ama çok daha düşük bir orana sahip. Hatta UEFA’nın üçüncü kupası olarak nitelendirilen Konferans liginde bile şampiyonların bütçeleri ile diğer takımlar arasında büyük uçurumlar söz konusu.

Son şampiyonlar ligi finalindeki Paris Saint Germen takımının üstelik bir İtalyan takımı olan İnter’i 5-0 gibi bir skorla mağlup etmesinin ötesinde müthiş bir futbol şovunu ortaya koyması dikkat çekiciydi. Aynı ekip FİFA kulüpler dünya kupasında da kaldığı yerden üstelik bu kez öğlen güneşinin tam tepede olduğu saatlerde bir başka önemli takım olan Athletico Madrid’i 4-0 ile güle oynaya geçmeyi başardı. Özellikle bu iki karşılaşma skorun belirsizliği meselesinin artık sadece bir klişe olduğu gerçeğini anlamamız gerektiği hususunu bana bir kez daha hatırlatmış oldu diyebilirim. Yaşanan sürecin hız kazanmasının sadece futbola ilişkin olmadığını bu durumun aynı zamanda içinden geçmekte olduğumuz küreselleşme denilen zaman ve mekanı fragmanlara ayıran kavramla doğrudan bağlantılı olduğunu da bir kez daha belirtmek durumundayım. Aşağıdaki satırları tam yirmi yıl önce doktora tezimde yazmıştım. ( Türkiye’de futbol ve ideoloji ilişkisi, 2005, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü)

İnsanların kişilik özelliklerinin kolaylıkla açığa çıkabildiği alanların birisi haline gelen futbol ve futbol karşılaşmaları, özellikle 1980’li yıllar........

© T24