Ortak paydadaki bozukluk
Diğer
05 Ağustos 2025
Türkiye’de uzun bir süreden beri ortak bir zeminde buluşabilme ve yaşananlar karşısında aynı pencereden bakarak karşı durabilme olanağını kaybettik. Gerçeğin ve doğrunun yerini içinde yer aldığımız partinin/ideolojinin/cemaatin/etnik kökenin/dinsel kökenin -hangisini isterseniz kullanabilirsiniz hatta birden fazlasını da kullanabilirsiniz-aldığı bir süreçten geçtik/geçmeyi sürdürüyoruz. Böylesine bölünmüş ve ayrışmış bir toplum içerisinde hiçbir şeyin ‘normal’ veyahut ‘rasyonel’ olabilmesi de mümkün değildir. Her geçen gün bir önceki günü aratır hale dönüşmekle kalmayıp, her açıdan geçmişin bugün ve geleceğin önüne geçtiği bir anlayışın iliklerimize dek işlediği bir yaşantı içerisinde oradan oraya savrulmaya başladık. Siyasetin anlam ve önemini yitirmesinin ardından çocuklar ve gençler açısından geleceğe inanılan bir ülke ve o ülke için mücadele etme düşüncesi de yavaş yavaş ortadan kalktı. Kurumlar birer birer anlam ve önemini kaybederken söz konusu kurumlarla birlikte içinde yaşanılan devlete ve topluma olan güven de erozyona uğradı. Yıllar içerisinde başta hukuk olmak üzere eğitim olmak üzere bütün ana kolonlar hasar görmeye başladı. Önce insan ve ardından ahlak bozuldu, utanma duygusunu kaybeden toplum, birilerinin yıllar öncesinde tam da arzu etmiş olduğu gibi köşeyi ne olursa olsun dönmeyi düstur haline getirdi. Tabii bu ilkenin hayatın bütün alanlarına hızla sirayet edeceğini ve kendisinin hayatını da tehdit edebileceğini öngöremeyecek kadar cahil bir anlayışın da yerleştirilmesinin kapılarını ardına kadar açıverdi.
Hırsızlığın, ahlaksızlığın ve yüzsüzlüğün tüm toplumsal hayatı tehdit edeceği gerçeğinden benim hırsızım, benim ahlaksızım, benim yüzsüzüm iyidir anlayışına hızla geçiş yaptık. Bu arada bütün bu olumsuzluklarla birlikte ülke içerisindeki gelir adaletsizliğinin ve arsızlığının nirvanası da yaşanmaya başlandı. "Çalıyorlar ama çalışıyorlar" anlayışı ile kendi küçük dünyalarından ahkam kesenlerin engin desteği ile ‘doktor dövme özgürlüğüne’ bitmeyen sağlıkta şiddete, kadına, çocuğa ve hayvanlara şiddete hızla geçiş yapıverdik. Hiçbir şeyin hesabının sorulmadığı ve hiçbir konuda öz eleştiri yapılmadığı bir yere geldiğimizi dahi konuşmak bile istemiyoruz. Ağzını her açan birilerine yaranma adına büyük büyük laflar etmeyi ve kendi kişisel ikbali uğruna geride kalan her şeyi göz ardı etmeyi matah bir şey sanıyor. Çok şikâyet edilen eski Türkiye günlerinde insanlar hiç değilse istifa denilen müesseseyi kullanabilme özgürlüğüne sahiplerdi. Bugün bu konuda bile ses çıkartamayan bir güruh söz konusu artık. Depremlerde, yangınlarda ve sel felaketlerinde yaşanan onlarca kaybın ardından bile sesini........
© T24
