menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ortaçağ’a doğru mu, yoksa?

21 5
15.01.2025

Diğer

15 Ocak 2025

Telaşlanmayın lütfen, Türkiye’den söz ettiğimi düşünmeyin, dünyada birçok ülke adeta 1914-45 Avrupa’sı gibi karma karışık. Akdoğan Özkan 13 Ocak’ta T24‘te çarpıcı bir envanter yayımlamış. Kim kimden daha kötü durumda, neye kıyasla? Ölçü şaşmış durumda, ABD’nin seçkin uluslararası ilişkiler ve siyaset bilimi uzmanlarından Profesör John Mearsheimer bunu “batının giroskopu, pusulası şaştı” şeklinde ifade ediyor. Bugün bu kargaşanın, yön şaşırmasının yüz yıllık bazı küresel kurumlar üzerindeki etkilerine değinmek istiyorum.

Dünya ekonomisinde seksen yıl önce çıkılan yoldan geri dönülüyor. Uluslararası iktisat dersinde, ülkelerin nisbi üstünlüklerine göre yapılan serbest ticaretin, herkesin daha az emekle ve girdiyle daha yüksek refaha (refahı tüketim miktarıyla eş tutarak) ulaşmasını sağlayacağını anlatırdık.

Ticareti serbestleştirmek için II. Dünya Savaşı’ndan sonra pek çok uluslararası toplantılar yapıldı, Dünya Ticaret Örgütü (GATT ve sonra WTO) gibi organizasyonlar oluşturuldu, ödeme sistemleri (Bretton Woods) geliştirildi. 1980’li yıllarda Çin’in DTÖ’ye katılması, böylece küresel kurallara uymasının sağlanması için tüm ülkeler çok uğraştı.

Sonra sekiz yıllık ABD’de Bush, Clinton Obama, İngiltere’de T. Blair patinajını, D. Trump adında bir yapsatçı izledi. Başkan seçilebilmek için Amerika’yı tekrar en büyük yapacağım diyerek merkantilizmin doruğuna tırmandı. Rakamları bilmeden, ille de ihracat diyerek ticaret savaşlarının ilk adımlarını attı.

Çin ve Hindistan önemli teknoloji gücüne, mühendis kadrolara sahip. ABD’nin dış borcunun büyük bölümü Çin’e ait. İlginç bir denge ilişkisi; Çin ABD hazine kağıtlarını satsa dolar düşer, Çin rekabette kaybeder. Böylece ABD hem Çin’in elinde hem de Çin onun tutsağı. Trump ve her liderin etrafını çevreleyen dalkavukları bu dengelerin etrafında dans ediyor.

AI (yapay zekâ) hamlesinin, dalgasının yavaşlamasıyla silikon vadisinin getirdiği şımarıklık yerini Asya ve Afrika’nın gelişmesine bırakırken “Trump ve MAGA” (Make America Great Again) şirketinin gazı azalmış olacak. Silikon vadisi birçok dolar milyarderi yarattı, ama hala insan zekâsı, kuantum bilgisayarı, beynimizdeki nöronların nasıl evrildiği, iradenin nasıl oluştuğu sorusunu yanıtlayamadı.

Robotlar önümüzde, pekâlâ, daha sonra? Kullanıp kullanmamaya 1.3 kg beyniyle insan karar verecek. Bu konuda çok da becerikli olmadığını birlikte gördüğümüz bireylerle birlikte yaşıyoruz.

Büyük verinin, yeni çipler, güçlü bilgisayarlar ile işlenmesi, ChatGPT’nin önünü açıyor ve bu birçoğumuzu korkutuyor. Bu bilgisayarların başında oturanların, insanlığın sonunu getirecek işlemleri, Stanley Kubrick’in yönettiği ve Peter Sellers’ın Dr. Strangelove olarak dünya savaşını başlatacak çılgın profesörü canlandırdığı komediyi hatırlıyoruz.

Bay Trump aslında bundan, yani kendisinden daha güçlü birisinin varlığından rahatsız oluyor. Yanına bir başka megaloman aldı ve üstelik o gerçekten hem akıllı hem bilgili, kıvrak zekalı. Yalnız keskin sirke küpüne zarar verir misali, hiç kimseyi adam yerine koymayan, tüm protokol kurallarını çiğneyip dünya benim diyerek küçük oğlu sırtında devlet başkanlarını lütfen ziyaret eden Musk bakalım nerede duracak. Akıllı olduğu, İngiltere’de referandumu organize eden anarşist Nigel Farrage’ı desteklemeyeceğini söylemesinden belli.

ABD’de sistem (establishment) bugüne kadar yaptığı gibi buna da dur bakalım diyecektir. E. Musk’ın “stepnesi” Vivek Ramaswami hazır. Trump’ın “kovuldun” kelimesini nasıl büyük bir zevkle kullandığını TV programlarından hatırlıyoruz. Musk’ın canını kurtarması mümkün mü sizce? Belki de dikkat edilmesi gereken isim süper zeki oğlu Barron Trump! Onu hepsinden iyi yetiştiriyorlar ve daha 18 yaşında. Kökeni de yüzde elli Slovak, yani kanında Avrupalılık var!

Kanada başbakanlığından ayrılan J. Trudeau “Kanada’nın ABD’nin parçası olması için kar zerresi kadar ihtimal yok derken, E. Musk’ın buna yanıtı: “kız sen artık Kanada valisi değilsin” oluyor. D. Trump’ın Meksika planlarına karşılık ülkenin yeni seçilen Cumhurbaşkanı Claudia Sheinbaum “Kuzey Amerika’ya, Meksika Amerika’sı denilmeli” yanıtını veriyor. Ne........

© T24