menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Mercek-tartı

12 0
19.03.2025

Diğer

19 Mart 2025

Bir devlet başkanının kafası bu kadar karışık olabilir mi?

D. Trump’tan söz ediyorum, dünyanın hâkimi. Dünya değişirken hükmetme kuralları nasıl evriliyor? Değişmeyen yalnız insan ve onun henüz çözemediğimiz düşünce, karar süreci, yani rasyonalitesi.

Bir süredir otobiyografi okuyorum. Biyografiler tasvir ediyor, otobiyografi kendi kendini anlatmayı amaçlıyor, ama bu mümkün mü, yoksa yalnız psikiyatrlar mı yapar? Onların soru seti nasıl oluşur? Bu disiplini geliştirenlerin izledikleri paradigmalar, yöntemleri makbul mü?

Nihayet yapay zekanın dayanağı olan büyük veri, psikiyatrların bilgi ihtiyacını karşılayabilir mi? Bunlar iktisatçıyı aşan, ama onun da tartışmaya çalıştığı soruları ilgilendiren konular.

Tarih kendisini tekrarlamaz, İrlandalı devlet adamı E.Burke, “tarih bilmeyenler onu tekrarlar” diyor; W.Churchill, “tarihten ders almayanlar onu tekrarlar” demiş. Edebiyatçı Mark Tw ain’in, bize tarihin kendini tekrarladığını düşündürenin, geçmişte yaşananları andıran olayların yaşanmasının, bize tekrarladığı izlenimini verdiğini söylediği rivayet edilir. (History does not repeat itself, it rhymes.)

D.Trump ilk başkanlık döneminde art arda yanlışlar şeyler yaptı ve o dönemde yandaşlarını kongreyi basmaları için tahrik ederek kabul edilemez bir şekilde bitirdi. İkinci dönemde beklentiler Amerikan tarihinin en kötü örneklerine vereceği yönünde. Nitekim, ikinci ayına girerken birkaç alanda birden başlattığı uygulamalar, daha kötü ne yapabilir sorusunu akla getiriyor.

Elon Musk’ın oval salonda daha ne kadar maskaralık yapacağı, Trump’ın onun zırvalarına daha ne kadar tahammül edeceği konuşuluyor. Başkan yardımcısının görevi düğün ve cenazelerde başkanı temsil etmenin ötesine geçmediği için, onun Zelensky ile kavgası ve Münih Güvenlik konferansı’nda Avrupa’ya “haddini bildirmesi”nin yansımaları henüz fazla yankılanmadı.

Trump beklediğimizden daha mı kontrollu, yoksa Avrupa liderliğinin kıpırdanmaya başlaması, ABD derin devletini uyarmış olabilir mi?

Cumartesi günü FT editörlerinin birinci sayfada yer verdikleri ilginç bir yazıda[1] Janan Ganesh şu soruyu soruyordu: “Dünya nereye gidiyor? Avrupa nereye gidiyor, ABD ile kıyaslarsak, kim emperyalist? ABD anayasasının ünlü birinci maddesi (first amendment) din konusunda, ABD yurttaşlarının düşüncelerini serbestçe ifade etme hürriyeti alanında tam bir serbesti getirmiş. FT editörleri Soğuk savaş döneminin CIA uygulamaları dışında, ABD televizyon kanalı, CNN, İngiliz bağımsız ama devlet kontrolundaki BBC, Fransa’da France 24, Katar’da........

© T24