İlginç bir tarz-ı siyaset: Ben yaparım, başkası yapamaz
Diğer
05 Mart 2025
Ukrayna Cumhurbaşkanı canını kurtardı!
Dünya siyaset tarihinde, benzetmek gibi olmasın, 28 Haziran 1914’te Avusturya Arşi Dükü vurulmuştu, geçen hafta da Ukrayna Cumhurbaşkanı Beyaz Saray’dan kovuldu. Herhalde bundan sonra D. Trump’ın huzuruna çıkacak olanlar gereken zırhı kuşanırlar,
İngiltere Başbakanı K. Starmer Kral III Charles’dan D. Trump’a özel davetiye getirerek canını kurtardı ve bu davetin ilk defa yapıldığını dört kez tekrarladı.
Fransa Cumhurbaşkanı ise hem Fransa’da Notre Dame katedrali’inin açılışını bahane ederek ve D. Trump’ı diğer devlet başkanlarıyla birlikte alâ-yı valâ ile ağırlayarak, yumuşatıcılarını önden seferber etti.
D. Trump ne olduğunu gösterdi, bundan sonra klasik protokol sigortaları işlemez artık. Tek protokol kuralı MAGA, Make America Great Again!
D. Trump’ı TV de Apprentice programında “kovuldun”, “you are fired” lafıyla tanıdık; iş adayı ile görüşmeden çok, bu lafı etmekten hoşlanıyordu.
Dışişleri bakanından, avukata kadar, medya fedaisi Bannon’a kadar çok kişiyi atadı, ardından kovdu, ama böyle, cumhurbaşkanı düzeyinde bir fırtına estirme fırsatı bulamamıştı. Şimdi yanında iki körükçüsü ile siyasi nezaketi, terbiyesi olmayan bir kişi, hodri meydan! Herhalde keyif alıyor bundan.
Buna benzer davranan başkaları da var, ama onlar bu kadar aşağılamıyor. Yani kızmayalım, üzülmeyelim, beterin beteri var.
Siyasi gelişmeleri etkileyen diğer akım ise “sağ” partilerin yükselişidir. Jean Marie le Pen’in 1972’de Fransa’da kurduğu ulusal cephe, “Front National”, II. Dünya Savaşı'ndan sonra sağın ilk başı kaldırışı olmuştur. Bu defa sağın hikayesi GÖÇ ve Yahudilik yerine İslam. Sol, Avrupa’da sosyal devlet politikalarıyla başarılı oldu ve ABD’de son yıllarda yaşananlar, teknolojik gelişmeye uyamayanlarda görülen işsizlik bunu daha da göz önüne getirdi.
Geçen hafta gidiş kötü demiştim, hep ülkemizin gidişi mi kötü olacak? Beyaz Ev’de (doğru çeviri bu) kopan kıyametin arkasında ne var henüz bilmiyoruz. Kimisine göre bazı Avrupa ülkeleri “Ukrayna'yı dövmek” istiyor, bunun alışılmış bir yöntem olduğunu yazmıştım. Avrupa'nın ortasında kalmış bir ülke, tarihin önemli bölümünde böyle olaylar yaşamıştır.
ABD’nin ender metaller üzerindeki ısrarı 2 bacaklı. Bir yanda Ukrayna savaşına sağladığı desteğin karşılığını almak istiyor ve bunun için 350 milyar dolar gibi uçuk bir rakam telaffuz ediyor. Hiçbir gerçekle ilgisi olmayan bir rakam. Eskiden savaşta yenilen ülke tazminat öderdi, bu defa saldıran Rusya, kendisini savunan Ukrayna, savunmanın bedelini ödemesi isteniyor. Üstelik savunduğu ülkesi olmak yanında batının sistemi...
İkinci bacak ise yüksek teknoloji ile çalışan şirketlerin ihtiyaç duyduğu ender metallerin sağlanması. Bu ise tam bir soygun. Bu konuda yerleşik uygulama hasıla paylaşım anlaşmasıdır, (product sharing agreement). Yani madenleri çıkartan, elde edeceği kazancı paylaşır ve bunun kuralları bellidir.
Yıllar önce, herhalde 1990’ların başlarıydı, Azerbaycan'da Hazar denizi kıyısında Bakü belediye başkanıyla sohbet ederken, başkan, gaz ve petrol çıkartılmasında yapılan anlaşmalarda, bunların sahibi olan Azerbaycan'ın elde edilecek hasılanın yüzde seksenini talep ettiğini söyledi. Pekâlâ dedim, ben Bakü'de........
© T24
