Bitmeyen husumet
Diğer
07 Mayıs 2025
İsmet İnönü Uşak'ta taşlı saldırıya uğradı, 1959
3 Mayıs Cumartesi günü CHP Genel Başkanı'na yapılan saldırıyı incelerken, Cumhuriyet’in kuruluşundan beri CHP’ye karşı duyulan husumeti unutmamak gerekir. Bu husumet ülkemizde siyaseti, insan ilişkilerini tehlikeli boyutlarda “kirletmektedir."
Bu kin ifadesini ilk olarak Atatürk’ün şahsına yönelik İzmir Suikastında bulmuştur. 14 Haziran 1926 günü İzmir Kemeraltı’nda planlanan suikast hedefine ulaşmamış, yapılan yargılamalar sonunda birçok kişi bunu yaşamlarıyla ödemiştir.
Ülke yokluk içinde kavuştuğu bağımsızlık ortamında ve bu yokluğun çizdiği sınırlar içinde demokrasiye yönelirken Atatürk kendi kurduğu ve o dönemin gerçeklerinin gerektirdiği “ekonomide devletçi” CHP yanında, liberal politikaları geliştirerek ülkede dengeli kültürel, sosyal ve ekonomik kalkınmayı gerçekleştirecek oluşumları desteklemiştir. Unutmayalım ki, Türkiye’de Cumhuriyet kurulurken dünya 1929 ekonomik buhranından çıkmakta, I Dünya Savaşı her yeri kasıp kavuruyor, II Dünya Savaşının koşulları ısınıyordu. Nitekim Atatürk’ün devletçi CHP’si, 1950 seçimleriyle iktidarı devralan Demokrat Parti’nin doğuşuna yol açmış, CHP’den ayrılan milletvekilleri tarafından kurulmuştur.
Ancak Cumhuriyetin kuruluşundan beri muhalif tavrını saklamayan çevreler karşıtlıklarını aynı uygar ölçülerle göstermek yerine, sertliği tercih etmiştir. 1950’li yılların sonuna doğru artan enflasyonla birlikte ülke yönetiminde kontrolü zayıflayan, liberalleşmeyi yönetemeyen Demokrat Parti içinden çıktığı CHP kültürü yerine hem yeni yasalarla, hem de bunların uygulamasındaki tercihleriyle bunu, yani sertliği öne çıkartmıştır. Hasım her zaman CHP olmuştur çünkü devlet CHP demektir, isyan edilecek, beğenilmeyen “baba” odur. O denli ki 1 Mayıs 1959 günü CHP Genel Başkanı İsmet İnönü Uşak’ta trende taşlı saldırıya uğramıştır.
Bunun hemen ardından barışçı kimliğini kimsenin tartışmayacağı Bülent Ecevit, 1 Mayıs 1977’de İstanbul’da Taksim Meydanı’nda yine taşlı ve silahlı saldırıyla karşılaşmıştır. Kanlı Pazar’da hayatını kaybedenlerin sayısı kayıtlarda 34-42 ölü, 126-220 yaralı olarak gözükmektedir.
CHP düşmanlığı bununla bitmemiş, Kemal Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanı olarak Ankara Çubuk’ta 21 Nisan 2019 günü katıldığı bir şehit cenazesinde fiziki saldırıya uğramış, partililerin, halkın ve güvenlik güçlerinin yardımıyla sığındığı köy evinde yakılma tehdidiyle karşılaşmıştır.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in 3 Mayıs 2025 günü Sırrı Süreyya Önder’in cenaze töreni sırasında uğradığı saldırı şimdilik son husumet göstergesi olmuştur.
CHP İstanbul İl Merkezine saldırı, Özgür Özel ve 3 Mayıs saldırısı. Muhalefet her demokraside doğal olan bir davranıştır ama bir nedeni, içeriği, kalitesi olması gerekir. Ne lafta ne edimde şiddet hiçbir zaman kabul edilemez. Son yıllarda gördüğümüz, işittiğimiz muhalefet tarzı ve bunun ülkenin lideri olmak iddiasındaki kişilerden gelmesi, toplumu germekte, düşünce ve onu ifade kabiliyetini aşağı çekmektedir. Gençlik yıllarımda rahmetli İsmet İnönü’nün konuşmalarındaki üslup hepimize örnek olur, onun kurduğu cümleler özenle incelenirdi. Rahmetli Adnan Menderes’in üslubu da ondan geri kalmazdı. Elbette o dönemde de siyaseti geren “kelime, konuşma silahşörleri” vardı Bugün ise siyasi konuşmaların çocuklarımızın kulağına gitmemesi için çalışıyoruz.
CHP nefretinin arkasındaki neden nedir? Nedir ki 20 küsur yıldır bu nefret CEHAPE zihniyeti olarak tanımlanmaktadır? Konu mevcut iktidar........
© T24
