ABD istemese değerli madenler unutulmuş muydu?
ABD’deki laboratuvarlarda üretilen bir çipten tutun da fabrikadan henüz çıkmış bir uçağa varıncaya değin çağımızın teknolojilerinin en temel elementi Eskişehir’de çıkan Nadir Toprak Elementleri madenleri sayesinde üretilebiliyor.
Yüksek teknoloji, haberleşme, inovasyon ve istihbarat gibi konular nadir toprak elementlerine göbekten bağlıdır.
Bu elementler şu anda yıllık 325 milyar Dolarlık bir Pazar piyasasına sahipken kısa bir süre içinde 1 Trilyon Dolara Pazar payına ulaşması bekleniyor.
Nadir Toprak Elementlerine bağlı sektörlerin piyasaları ile 1 Trilyon Doları çoktan aşmış durumda bulunmaktadır ve bu sektörler NTE (Nadir Toprak Elementleri) olmadan varlığını sürdürmesi mümkün değil.
Dünyanın en büyük NTE müşterisi ABD konumundadır ve bunun tamamına yakınını Çin’den tahsil ediyor.
Başka bir deyişle ABD teknoloji sektörü Çin’e göbekten bağlı durumdadır.
Bize verilmeyen F-35 uçaklarından tutun da ABD’nin ihtişamlı Virginia sınıfı denizaltıya varıncaya dek ABD ordusunun belkemiğini oluşturan unsurlar NTE’nin olmazsa olmaz unsurları arasında bulunmaktadır.
ABD, NTE rezervlerinde Çin’e olan bağımlılığını Ukrayna üzerinden bitirecekti; ama bugün Ukrayna’daki NTE’nin yarısına yakını Rus işgali bölgelerde olması ABD’yi yeni arayışlara zorlamaktadır.
Bu anlamda Grönland önemli bir alternatiftir. Bu sebeple Trump burayı işgal etmeyi ciddi şekilde düşünmektedir. Oysa buradaki rezervler hem sınırlı hem coğrafya sıkıntılıdır.
İşte tam bu noktada Çin’den sonra en büyük potansiyel ve rezerve sahip ülke Türkiye’dir. Bu anlamda ABD Başkanı Trump’ın gözünü Türk rezervlerine dikmesi hiç tesadüf değil. Oysa ABD ve Batı bizi bir maden olarak değil de kaderleri olarak görmek zorunda ya da biz bu şekilde göstermek........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d