Trump ve 2025
Birleşmiş Milletler, 2025 yılını kuantum, bilim ve teknoloji yılı olarak ilan etti. Umarım bilim ve teknoloji daha güzel bir dünya ve insanlığın yararına kullanılacak gelişmelere neden olur. Dünyadaki jeopolitik gelişmelere baktığımızda 2025 yılında teknoloji daha çok savunma sanayinde insanlığa ve dünyamıza zarar verecek ölümcül silahların üretilmesinde kullanılacak gibi görünüyor.
Dünyamız yoruldu, çevresel kirlenmeler arttı. Her ne kadar Birleşmiş Milletler'in söylemlerinde 2025 yılı kuantum, bilim ve teknoloji yılı olarak belirlense de 2025 yılındaki gelişmeleri, ABD Başkanı seçilen Trump'ın izleyeceği politikalar belirleyecek diye değerlendiriyorum. Trump emperyalizmin yeni ve acımasız yüzünün temsilcisidir.
Trump'ın başkan seçilmesi dünyada barış, göç, ekonomi, ticaret ve savunma konularında her şeyi etkileyecektir.
ABD'nin dostları ve düşmanları, Trump'ın ve yönettiği ABD'nin samimiyetini ve güvenilirliğini test edeceklerdir. Bu durum jeopolitik değişikliklere, gerginliklerin Orta Doğu'da, Kafkaslarda, Balkanlarda Asya'da, Afrika'da daha da artmasına neden olacaktır. Trump, başkanlık sıfatı kazanmadan harekete geçerek, Grönland’ı istedi. Kanada'nın ABD'nin eyaleti olmasını talep etti.
1946 yılında Truman da Grönland’ı almak istemişti. Grönland, deniz yetki alanları, zengin maden yatakları ve gelecekteki deniz yolları açısından çok önemli bir yerdir. Sadece jeostratejik bir nokta değildir. Aynı zamanda Arktik’in bir uçak gemisidir. Tıpkı Doğu Akdeniz'de Kıbrıs'ın batmayan bir uçak gemisi olması gibi.
Trump'ın emperyalist emelleri nedeniyle artacak olan gerginlikler nükleer silahların kullanılmasına neden olabilir.
2024 yılında dünyada birçok ülkede seçimler oldu. Yeni liderler seçildi. Seçilen bu yeni liderler vadettiklerini yerine getirebilecekler mi? Getiremedikleri takdirde ülkelerinde huzursuzluklar daha da artacaktır. Trump, ABD ekonomik gücünü kullanarak bir kısım ülkelerde sivil itaatsizliklerin çıkmasına neden olabilecek stratejiler deneyecektir. Zaman zaman da blöf yapmayı deneyecektir.........
© Stratejik Düşünce Enstitüsü
