menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Erdoğan’ın Ezber Bozan Çıkışı ve Türkiye’nin Yeni Hamleleri

12 1
14.07.2025

Cumhurbaşkanı Erdoğan 12 Temmuz 2025’te Kızılcahamam’da yaptığı tarihi konuşmada bazı taşları bir nevi yerinden oynattı. Konuşmasında, üzerinde ciddi anlamda düşünülmesi gereken açık ve örtülü çok sayıda mesajlar yer alıyordu. Fakat Türkiye’de geniş kesimlerin bu mesajların çoğunu anladığını zannetmiyoruz. Medya da zaten genel manada her zamanki gibi meseleyi magazinleştirerek “Emine Erdoğan’ın gözyaşlarını” öne çıkarıp sulandırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajlarını anlamaya çalışmak yerine CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, partisinin içine düştüğü foseptik çukurunu göstermemek için gündemi saptırmaya çalıştığı lüzumsuz konulara geniş yer vererek işi bağlamından uzaklaştırdı.

Büyük hamleler geliyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Türkiye yüzyılının kapıları sonuna kadar açılmıştır” derken Türkiye düşmanlarının, terörü kullanarak devletimizin çıkış kapılarının önüne yığdığı engellerin temizlendiğini ve bundan sonra küresel çapta büyük hamlelerin geleceğini işaret ediyordu.

“Türkler, Kürtler ve Araplar ittifak ettiğinde hiçbir güç karşısında duramadı” cümlesi mühim bir vurgudur. Hz. Ömer, Selahattin-i Eyyubi, Selçuklu ve Osmanlı ruhunu yansıtan bu ifadeler, Türkiye’nin yeniden bu misyonu üstleneceğini ve bir kere daha tarihin akışına yön vermeye başlayacağını anlatıyor.

Sykes-Picot rejimi çöpe atılıyor

“Türk, Kürt, Arap… Bu üçlü birbirinden ayrılıp aralarına sınır çizildiğinde kaybettik” tespiti 1916’da işgalci devletler Birleşik Krallık ve Fransa arasında imzalanan, Rusya ve İtalya tarafından da onaylanıp Osmanlı Devleti’ni parçalayan Sykes-Picot parsellemesine atıf yapıyor. İşgalciler tarafından suni şeklinde masa başında çizilmiş olan bu sınırları kaldırıp eski dönemlerdeki gibi güven ve huzur içinde yaşamamın mümkün olduğunu anlatıyor. "Gönüller bir olunca sınırlar ortadan kalkar" diyerek de bu sahte sınırların kalkacağına işaret ediyor.

Gemiler ve silahlar yakıldı, geri dönüş yok

Kürt kardeşlerimize, devletin geçmişte yanlış davrandığına, red ve inkar siyasetinin geride kaldığına temas ettikten sonra “Silahı aramızdan çıkarıp her meselemizi yüz yüze konuşup çözeceğiz” cümlesiyle bu hususta devletin kararını ve kararlılığını kesin bir dille ilan ediyor. Bu noktada PKK’nın silahları yakması, sembolik manada çok şey anlatıyor. Tıpkı, Kuzey Batı Afrika’dan, Cebeli Tarık Boğazı’nı İspanya tarafına geçtikten sonra geçişte kullandıkları gemileri yakarak Avrupa içlerine ilerlemede........

© Stratejik Düşünce Enstitüsü