Gizli İkna Sanatı
Son zamanlarda sıkça duyduğumuz bir kavram var: algı yönetimi.
Hani atalarımız “Bir şeyi 40 kere söylersen olur” demiş ya! İşte bu söz, aslında algı yönetiminin eski zamanlardaki bir yorumu.
Algı yönetimi genellikle reklam dünyasında çok kullanılır. İhtiyaç duymadığımız, hatta almak istemediğimiz ürünleri bize satmanın en etkili yoludur.
Mesela reklamlarda izlediğimiz o mutlu ev hanımı sahnesini düşünelim: Son derece bakımlı, güzel bir kadın, kullandığı deterjan sayesinde öylesine mutludur ki! Neşesinden yanına varılmaz. Kocası ve çocukları eve geldiğinde onun tertemiz yaptığı evi görünce gururla gülümserler. Özenmemek elde değil, değil mi?
Ama gerçek hayat böyle mi? Siz evde böyle mi temizlik yapıyorsunuz? Kocanızın gömleğindeki leke çıktığında, ya da ütü yaparken siz de reklamdaki gibi mutluluktan havalara uçuyor musunuz?
İşte reklamlar yalnızca bir ürünü tanıtmakla kalmıyor; bize bir yaşam tarzı ve duygu da satıyor. Yeterince tekrarlandığında, o ürüne aşina oluyor ve farkında bile olmadan benzerleri arasından onu seçiyoruz.
***
Yani, algı yönetimi aslında psikolojik tekniklerle kullanılan bir ikna aracı. Hedef kitlenin belli bir yöne çekilmesine ve rızasının istenilen biçimde şekillendirilmesine yarıyor. Bu artık sadece iletişim veya reklam gibi alanlarda değil, siyasette de en güçlü silahlardan biri hâline gelmiş durumda.
Önce halkın hassas olduğu bir konuda, medyada çarpıtılmış veya asılsız bir haber yayılır.
Mesela, Trump yönetimi döneminde Amerika’da “Seçimlerde büyük çapta hile yapıldı”........
© Sözcü
