Ahlak Enflasyonu
Friedrich Nietzsche şöyle der:
“İnsanlar gerçekleri duymayı bıraktıklarında, toplum bozulmaya başlar.”
Gerçekler gözümüzün önünde yaşanıyor aslında. Ama ne var ki, gördüklerimiz, zihnimizde bir türlü mantıklı bir zemine oturmuyor.
Nigel Warburton’un Klasiklerle Felsefe kitabını okurken, Machiavelli’nin önceden de okuduğum Prens adlı eserinin kısa bir özetine rastladım. Bu kez başka bir gözle okudum.
Machiavelli diyor ki:
“Ülkeyi, belli bir olgunluğa erişmiş, aydınlanma yaşamış, her yönden değerlendirme yapabilen düşünen filozoflar yönetmelidir.”
Ona göre, düşünsel bir yönetim biçimini benimsemeyen karar vericilerin, sağlıklı bir düzen kurmaları mümkün değil.
Peki gerçekten öyle mi?
Bugün yaşadığımız ülkeye bakalım… Her köşede bir kavga, bir gürültü; sokakta tahammülsüzlük, ekranlarda cinnet, sayfalarda korku… Genç kızlar katlediliyor, aile içi çatışmalar patlama noktasında, ölüm bir gölge gibi yakınımızda.
Şimdi sormalı:
Bu kaotik ortamın sebebi yalnızca yönetim anlayışı mı? Yoksa daha derinlerde, toplumun dokusunda yaşanan bir çözülme mi var?
Ekonomi Bozulursa, Toplum da Dağılır
........
© Sonsöz
