menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

HUKUKA, ADALETE ve SİYASETE HAKSIZLIK…

10 8
11.07.2025

Başlangıcı tam bilinmeyen ve sonuçlanması ile ilgili varsayımda bulunulmasının olanaksız olduğu bir süreç. Bilinen bir acı gerçek var ki nedeni insan, hem de az sayıda. Ancak oldukça örgütlü, silahlı, paralı, sevgiden, vicdandan yoksun, iletişim ve dayanışma içindeler. Bilinen başka umut verici bir gerçek daha var ki çözümü de insan, hem de çok sayıda. Silahsız, parasız veya az paralı, akıllı, vicdanlı, sevgi dolu, ne yazık ki yeterince örgütlü değil. “İyi” nitelikleri bulunmayan az sayıdaki insanın ürettiği şiddete karşın bu topraklarda yaşamaya çalışan çok sayıdaki “iyi” nitelikli insanlar evet, örgütlü değiller, aralarındaki iletişim ve dayanışma çok zayıf. Az sayıda insandan oluşmalarına karşın örgütlü kötülük, çok sayıdaki örgütsüz iyiliğe her türlü şiddeti yapmaya çalışıyor, yapıyor, sanırım fırsat buldukça da yapacak.

Yazımın başlığındaki üç kavrama her zaman haksızlık yapıldığı kanısındayım. Girişte, ünlem işareti koyduklarıma, aslında özensizliğin, sorumsuzluğun, sağlıksızlığın, eğitimsizliğin, adaletsizliğin sonuçları denebilir. Ancak, tümü tasarlanmasa da sonuçları bakımından cinayet nitelemesi yapılabilen ağır şiddet türleri.

Böylesine ağır ve ölümcül şiddet olaylarında yargı organlarından adalet beklemek, öncelikle yargı organlarına ve adalet kavramına haksızlık. Yargı organları sadece adil, yansız ve eksiksiz yargılama sonunda, suçlulara, hukuktaki karşılıklarını verebilir. Acının tam ortasında olan aileler, yakınları ve acının yakıcılığını daha uzaktan hissedenler, adliye koridorlarında, açık alanlarda, gazetelerde, televizyonlarda ve sosyal basında “Adalet bekliyoruz” diye haykırmaları bir yönden haklılığa dayanıyor. Ancak adalet kavramına ve hukuka........

© Sonsöz