menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Burhan Alkar, Heykelde Çınar

15 0
23.01.2025

Burhan Alkar… O, heykel denildiğinde akla gelen bir çınar.

Ankara’da, yurdun dört tarafında ve dünyada heykelleri olan bir heykeltıraş.

Bir asra yaklaşan ömründe bir gün bile atölyesini açmamayı düşünmedi. Son görüşmemizde ‘atölyede buluşacağız’ dedi, dört gözle bekliyorum.

Yurda dikilen anıtlar anca yurt dışında yapılabiliyorken, Ankara’da anıtlar üretmeye başlayan, üniversite içinde ve dışında anıtlar yapmanın yanında öğrenciler, kursiyerler yetiştiren bir heykeltıraş.

Benden sonra sırayla Alkar, Ressam Yaşar Çallı, Heykeltıraş Aslan Başpınar ile kış günü soba yanında bir atölye hatırası (Fotoğraf: Mustafa Taşkın)

Yaya bölgesine heykeller

Ankara’nın ilk kez tanıştığı ‘yaya bölgesi’ uygulamasının orta yerlerine diktiği heykellere değinelim önce.

Biri Atılım Heykeli…

Günlerden bir gün ortadan kayboluverdi! Galvanizli borulardan yapılmıştı, çevre düzenlemesi sırasında kaldırıldı, geri gelmedi. Alkar peşine düştüğünü anlatmıştı. Uzun süre o devasa heykelin izini bulamamış. Oysa,

“On metrelik iskeleler kurmuş, ne zorluklarla yapmıştık” diye anlatır.

Hurdacıya gitmişti heykel, hurda fiyatına…

Diğeri Barış Heykeli…

Diğer heykelinin başına gelen daha mı trajik, ben bilemedim, anlatayım, siz karar verin!

Barış Heykeli

12 Eylül öncesi. Atölyesinde çalışırken, dışarıdan sağ-sol kavgalarının sesleri geliyor. Alkar, hepimiz gibi, ‘Barış olsun’ istiyor, sanatçı olunca bunu heykele yansıtıyor.

Bir kızla, erkek, gökyüzüne uzanıyorlar, ellerinin üzerinde bir güvercin. Durduğu yerde etrafını canlı canlı saran güvercinlerle pek kaynaştırırım bu heykeli. Heykelciğini yapmış, atölyesine koymuş.

Devlet büyükleri sık sık atölyelerimizi ziyaret ederdi” diye anlatır. Ankara (o zamanlar büyükşehir kavramı henüz yok) Belediye Başkanı Ali........

© Sonsöz